Eskişehir’de çalışmalarını sürdüren milli sporcu Emre Karaca, hedefinin Portekiz’de düzenlenecek dünya şampiyonasına gitmek olduğunu vurguladı.
Eskişehir’de aktif olarak sporculuk ve antrenörlük yapan Emre Karaca, Şanlıurfa’da elde ettiği 15. kick boks Türkiye şampiyonluğundan bahsetti. Turnuva öncesi gerçekleştirdiği antrenman ve diyet programlarının zorlu süreçlerini de anlatan tecrübeli sporcu, ayrıca asıl hedefinin Portekiz’de düzenlenecek olan dünya şampiyonası olduğunu vurguladı. Gençlere bir takım tavsiyelerde de bulunan Karaca, “Bu işin aslı çok çalışmaktır ve özverili olan her sporcu er ya da geç başarılı olacaktır” dedi.
“2023’teki hedefimiz dünya şampiyonluğudur”
Milli kick boksçu Karaca, 2023’ün kendisi için henüz yeni başladığını ifade ederek, “Hedefim Portekiz’de yapılacak dünya şampiyonasıdır. Herkes oraya gidip Türk bayrağını temsil edebilmek için mücadele veriyor. Şanlıurfa’daki Türkiye şampiyonası, 2023’ün ilk ayağıydı. Oradaki üç maçımıza da nakavtla tamamladık. Dışarıdan her şey kolay görülebilir ama bunun bir arka planı vardı. 2-2.5 ay boyunca çok iyi hazırlandık. Diyetler yapıp 8-9 kilogram düştük. Onun peşine de kıran kırana geçen maçlara çıktık. Şükür ki yine iyi olan kazandı ve Türkiye şampiyonu oldum. Bu yılın ilk ayağını tam puanla bitirdik. Önümüzde iki ayak daha var. Bir tanesi İstanbul’da olacak ve dünyanın her yerinden sporcular katılacak. Eğer orayı da şampiyon olarak geçersek üçüncü ayak bizim için biraz formalite olacaktır ve Mardin’e rahat bir şekilde gideceğiz. Tüm bunların sonrasında milli takımımızı Portekiz’de en iyi şekilde temsil edeceğim. 2022’de Türkiye ve Avrupa şampiyonu olduk. 2023’te ise hedefimiz dünya şampiyonluğudur. Bu süreçte elimizden geleni yapıyoruz, iyi çalışıp hakkını veriyoruz. İnşallah darısı dünya şampiyonluğuna diyelim” şeklinde konuştu.
“Profesyonelce yapılan hiçbir spor sağlıklı olmuyor”
“Sıklet sporlarında herkes kilo düşüyor, bunu sadece biz yapmıyoruz” diyen Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kimisi 2, kimisi 5, kimisi de 7 kilogram düşüyor. Bu durum sana kalmış bir şeydir. Normal zamanlarda 65-66 kilogramken, maç programında ise 57’ye kadar düşüyoruz. Tabii ki bunun için de 2 hafta ya da 8-10 hafta aralığında bir süreci geride bırakıyorsunuz. Bu 10 haftada kilonu düşüp sıkı antrenmanlar yapıyorsun ve beslenmene çok dikkat ediyorsun. Maçtan sonraysa toparlanma evresi bizim için çok rahat oluyor. Çünkü ne yersen vücut onu tutuyor. Aynı kurumuş toprağa nasıl su dökünce hemen çekiyorsa bizim durumumuzda bu hale geliyor. Şu an çok şükür iyiyiz. İlla ki ister istemez bağışıklık sistemimizde düşmeler olabiliyor. Profesyonel yapılan hiçbir spor sağlıklı olmuyor. Bu durum, bizim gibi değil de haftada 3-4 gün hobi olarak yapan insanlar için daha sağlıklıdır. Biz şimdi profesyonelce haftanın 6 günü antrenman yapıyoruz. Yeri geliyor çift, yeri geliyor üç ya da tek antrenman yapıyoruz. Bunun haricinde normal işlerimizle beraber tabii ki bizi çok yoruyor. Şu an iyiyiz çünkü biz bu duruma artık alışkınız.”
“Bu iş emek ve özveri ister”
Etrafında kendi yaşıtında dövüşen bir arkadaşı olmadığını aktaran başarılı sporcu, “Benim yaşıtımda çok dövüşen arkadaşımız yok. Doğal olarak o insanlardan ve o arkadaşlarımızdan daha fazla çalışıyorum. Çünkü onlar daha gençler, daha dinamikler ve daha aktifler ama ben hala daha iyi olduğuma inanıyorum. Şampiyonluklar kazanıyorum. Gelecek arkadaşlara tavsiyem ise bu iş yatarak olmaz. Bu iş emek ve özveri ister. İstediğin kadar iyi ol, iyi dövüş ve iyi bir tekniğe sahip ol, belli bir zamandan sonra bu işin hakkını vermezsen, çalışmazsan ve yatarsan belki seni bir süre seni taşıyabilir. Fakat sonrasında yerinde sayarsın. Arkadaşlar çok çalışsınlar. Özellikle genç arkadaşlarımız bizi örnek alıyorlar. Sonuçta senelerdir Milli Takım’ımızı temsil ettik. Maçlarımızı izlerken de keyif alıyorlar ve bazı sorular da soruyorlar. Fakat bu işin aslı, özveriyle çalışmaktır. Çalışan herkes er ya da başarılı olacaktır” cümlelerine yer verdi.