Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Türkiye Bilişim Derneği (TBD) işbirliğinde “5. KOBİ’ler ve Bilişim Zirvesi” Ankara’da gerçekleştirildi.
ASO ve TBD öncülüğünde düzenlenen “5. KOBİ’ler ve Bilişim Zirvesi”, “KOBİ’lerin Dijital Dönüşümü, Markalaşma ve Uluslararasılaşma” ana temasıyla ASO 1. Organize Sanayi Bölgesinde gerçekleştirildi. Zirveye; Türkiye Bilişim Derneği Genel Başkanı Rahmi Aktepe, Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç ve bilişim alanında uzman pek çok kişi katıldı.
“Dijitalleşme, markalaşma, dünyaya açılma her sektörün vazgeçilmezi olmuştur”
ASO Bilgisayar Yazılım Sanayi Meslek Komite Başkanı Nuray Başar, sanayide dijitalleşme, markalaşma ve uluslararasılaşma konularını ele almak için bir araya geldiklerini ifade ederek, “Günümüz dünyasında dijitalleşme, markalaşma, dünyaya açılma isteği artık her sektörün vazgeçilmezi olmuştur. Bu nedenle işletmelerin bu konulara hakim olmaları ve stratejilerini bu konuda belirlemeleri oldukça önemli” dedi.
“KOBİ’lerin markalaşmaları gerekiyor”
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Rahmi Aktepe, KOBİ’lerin gelişmesini, daha güçlü ve rekabete dayalı bir yapıya dönüşmesini amaçladıklarını belirterek, “KOBİ’lerin etki alanı çok geniş olması gerekiyor. Ticaret ve teknoloji savaşlarının yaşandığı günümüzde rekabet avantajı oluşturmak çok önemli. Teknolojik gelişimin ülkemiz genelinde yaygın olarak sağlanabilmesinde KOBİ’lerin performansı şüphesiz belirleyicidir. KOBİ’lerin rekabet gücüne ve çevik bir yapıya sahip olmaları için markalaşmaları gerekiyor” diye konuştu.
“KOBİ’lerin desteksiz bırakılması doğru değil”
ATO Başkanı Gürsel Baran, ülkenin istihdamının yüzde 71’ini KOBİ’lerin sağladığını ifade ederek, “Bu ülkenin ihracatını yüzde 30 civarında sağlayan kesim KOBİ’ler. KOBİ’lerin desteksiz bırakılması doğru değil. Ülkelerin ekonomisinin dinamosu KOBİ’ler. Özellikle son yıllarda başlayan bilişim atağı var, dijitalleşme var. Pandemi sürecinde daha da sürat kazanmış dijitalleşme var. Buna uyum sağlayamadığımızda yaşayacağımız sıkıntıları biliyoruz. Dünyanın gittiği yolu izlemediğimizde bizim için sorun olacaktır” ifadelerini kullandı.
“KOBİ’ler, Türkiye’deki tüm girişimlerin yüzde 99’dan fazlasını oluşturuyor”
ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyir Ardıç ise, dünyada ekonominin çarklarının KOBİ’lerle döndüğünü söyledi. Başkan Ardıç, KOBİ’lerin ülkede büyüme ve istihdamın ana kaynağını oluşturmalarının yanında, yenilikçiliğin geliştirilmesi ve yayılmasında önemli bir potansiyele sahip olduklarını ifade ederek şunları söyledi:
“Ülkemizde KOBİ’ler; istihdamın yaklaşık yüzde 70’ini, toplam cironun ve üretim değerinin yaklaşık yüzde 40’ını faktör maliyetiyle katma değerin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturuyor. Toplam ihracatımızın yüzde 30’unu bu firmalar gerçekleştiriyor. Büyük firmaların ihracatı içerisindeki dolaylı paylarını da kattığımızda sağladıkları katma değer yüzde 50’ye ulaşıyor, ihracattaki payları yüzde 50’yi aşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre sayıları 3,5 milyon civarında olan KOBİ’ler Türkiye’deki tüm girişimlerin yüzde 99’dan fazlasını oluşturuyor. Fakat toplam araştırma geliştirme harcamalarının ancak çeyreğini KOBİ’ler sarf edebiliyor. Bu verilerin de ortaya koyduğu üzere, KOBİ’lerin makroekonomik büyüklerdeki önemli payına karşın, teknolojiye adaptasyonda yaşadığı yapısal sorunlar var. Ülkemizde KOBİ’lerin verimlilik ve rekabetçilik düzeyi birçok OECD ülkesinin gerisinde kalıyor. Dolayısıyla KOBİ’lerimiz küresel ticaret sistemine yeterince entegre olamıyor.”
“Dijitalleşme, hızı ve esnekliği artırarak rekabetçi olmasını sağlıyor”
Küresel arenada rekabet gücüne sahip olmanın en etkili yolunun çağdaş yetkinliklere sahip olmaktan geçtiğini belirten Başkan Ardıç, “Çağımızda hem ekonomik hem sosyal alanda temel paradigmalar yeşil ve dijital dönüşümdür. Temiz üretim ve tüketim biçimlerine adapte olmamız için; atık yönetimi, geri dönüşüm ve döngüsellikle kaynakları verimli kullanmamız gerekiyor. KOBİ’lerimizin bu alanlarda bilgi ve becerilerini geliştirmeleri çok önemli. Dijitalleşme, işletme maliyetlerinin çoğunda tasarruf ettirmesi, karar alma, uygulama, geliştirme gibi konularda zaman kazandırması gibi avantajları beraberinde getiriyor. Ölçek ekonomisini sadece maliyet odaklı olmaktan çıkararak tüm iş süreçlerini inovasyon ve katma değer oluşturmaya yönelik değiştiriyor. Dijitalleşme ile ortaya çıkan akıllı fabrikalar; verimliliği, hızı ve esnekliği artırarak, sektörlerin yeni koşullarda rekabetçi olmasını sağlıyor. Dijitalleşmenin kazanımları bu kadar yüksekken, yapılan çalışmalar, dijital dönüşümle ilgili Türkiye olarak sorunumuzun KOBİ ölçeğinde olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.