Türkiye Türklerindir Birliği Genel Başkanı Ayhan Türk, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun gündeme getirdiği “Anayasadaki vatandaşlık tanımından Türk ifadesinin çıkarılması” vaadi ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Yaklaşık 30 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu “Türkiye Türklerindir Birliği Platformu” Genel Başkanı Ayhan Türk, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun gündeme getirdiği “Anayasa’daki vatandaşlık tanımından Türk ifadesinin çıkarılması” vaadi ile ilgili basın açıklaması yaptı. Ulus Atatürk Heykeli önünde yapılan açıklamada, konu hakkında başlatılan imza kampanyasında gelinen son noktayı aktaran Türk; Babacan ve Davutoğlu’na da 1924 Anayasası’ndaki Türk ve vatandaşlık tanıma uymaları yönünde bir çağrıda bulundu.
Burada konuşan Türk, geçmiş yıllarda yabancı devletlerin uyguladığı “Türkler’in Anadolu’dan çıkarılması” planının bu yüzyıldaki adının “Türklüğün Anayasa’dan çıkarılması” olarak anıldığını ifade ederek, “Geçen yüzyılda azınlık hakları bahanesiyle yurdumuzu parçalamak için dört cepheden saldıranların, bu yüzyıldaki tekerlemeleri ’eşit yurttaşlık, ana dilde eğitim, özyönetim’ gibi laflardır. Geçen yüzyılda sınırlarımıza dayanan işgal kuvvetlerinin silahlandırdığı ve satın aldığı azınlıklar vardı. Bu yüzyılda onların görevini devralmış siyasetçiler ve siyasi partiler var. Anayasa’mızın ilgili maddelerinin tartışmaya açılmasına dair sinsi çabaların farkındayız. Bu tartışmanın ilk cevabını 15 Mayıs 1919’da Hasan Tahsin, son cevabını 30 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk vermiştir” diye konuştu.
Türk, sivil toplum örgütü görüntüsü altında yabancı istihbaratların kurguladıkları oyunların farkında olduklarını vurgulayarak şu ifadelerde bulundu:
“Biz, aşağıda imzası bulunanlar, bir kere daha açıkça beyan ederiz ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasasından Türklüğün çıkarılması, etnik grup, mezhep, bölge, din gibi başlıklarla anayasal statüler uydurulması, Türk milletinin kayıtsız şartsız egemenliği altındaki üniter devlet yapısının değiştirilmesi, ana dilde eğitim, özyönetim, bölgesel ayrıcalık, eşit yurttaşlık gibi taleplerle milli değiştirilmesi, birliğin tehdit edilmesi tartışmaya kapalıdır. Bu konularda tartışma arzusu ya da talebi olanlar, yüzyıllar boyunca aldıkları cevabın aynısını, bugün de yarın da alacaktır.”