Her 8 kadından birinin meme kanserine yakalanma riski bulunduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Özgür Açıkgöz, “Meme kanserinin en sık görülen belirtisi memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Daha nadir memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlik, tahriş, meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi gibi belirtiler görülebilir. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrede ortaya çıkar. 20 yaşını geçen kadınların her ay memelerini kendi kendilerine muayene etmeleri gereklidir. 40 ila 69 yaş arası kadınların ise 2 yılda bir mamografi yaptırmaları gerekir” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Onkoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Özgür Açıkgöz, 4 Şubat Dünya Kanser Günü kapsamında meme kanserine karşı uyarılarda bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Açıkgöz, herkeste meme kanserinin gelişebileceğine dikkat çekerek, “Erkekler de dahil olmak üzere herkes meme kanserine yakalanabilir. Kadınlar ve erkekler arasında bazı farklılıklar olsa da, tedavi tüm cinsiyetler için çok benzerdir. Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir. Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan ‘duktal’ kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan ‘lobüler’ kanserlerde sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır” diye konuştu.
“Risk faktörlerine dikkat edin”
Meme kanserine zemin hazırlayan risk faktörlerine karşı uyarılarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Açıkgöz, şöyle devam etti: “Obez veya aşırı kilolu olmak, yeterli fiziksel aktivite yapmamak, alkol ve sigara kullanımı, ilk doğum yaşı 30’dan sonra olanlar veya hiç doğum yapmamış olanlar risk altındadır. Ayrıca ilk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır. 55 yaştan sonra menopoza girme de meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmaktır. BRCA-1, BRCA-2 mutasyonları gibi bir takım genetik değişiklikler, annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde, kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski daha fazladır.”
“Ağrı ileri evrede ortaya çıkar”
Dr. Öğr. Üyesi Açıkgöz, meme kanserinin belirtilerini şu şekilde açıkladı: “Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha nadir olarak memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır. Meme kanserine erken evrede tanı konmasının, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını arttırır. Kadınların 20 yaşından sonraki dönemde, her ay memelerini kendi kendilerine muayene etmeleri gereklidir. Meme dokusu içerisinde herhangi bir şüpheli kitle ele geldiğinde vakit geçirmeden doktora başvurulmalıdır. Ayrıca 40-69 yaş arası kadınların 2 yılda bir mamografi tetkiklerini yaptırmaları gerekmektedir. Normalde 20 yaşından sonra meme muayenesi ve yılda bir kez doktorda meme muayenesi yaptırmanız önerilir. Bu nedenle, erken dönemde hastalığın yakalanması için kadınların bilgi sahibi olması gereklidir. 50 yaşından sonra 2 yılda bir mamografi çekilmesi önerilmektedir.”