Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 4 eğitim sendikasının temsilcileri ile bir araya geldiği toplantının ardından, Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği 10 il ve 71 ilde eğitim öğretim süreçlerinin nasıl yürütüleceğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin ardından Milli Eğitim Bakanı Özer, Türkiye’deki eğitim öğretim durumuna dair açıklamalarda bulundu.
Bakan Özer, Milli Eğitim Bakanlığında Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Eğitim-Bir Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay ile bir araya geldi.
“20 Şubat tarihi itibariyle 71 ilde eğitim öğretim başlayacak bir daha uzatma olmayacak”
Deprem bölgesi olmayan 71 ilde okulların eğitim öğretime başlayacağını ve bir daha sürenin uzatılmayacağını belirten Bakan Özer, “Bugün Bakanlığımızda tüm genel müdürlerimiz ve yetkili sendika temsilcilerimizle kapsamlı bir değerlendirme yaptık. Bakanlık olarak tüm çocuklarımızı güvenli bir şekilde okullarıyla buluşturmaya çalışıyoruz. Biz 19 milyon öğrencisi, 1,2 milyon öğretmeni olan devasa bir aileyiz. Pandemi de olduğu gibi normalleştirmeden, Türkiye’yi normalleştirmemiz mümkün değil. Önceliğimiz bu 10 ilimizde (deprem bölgesi) güvenli ve sağlıklı bir şekilde eğitimin tekrar başlatmak. Bugün almış olduğumuz kararların bir kısmı daha önce almış olduğumuz kararlardı. 20 Şubat tarihi itibariyle 71 ilde eğitim öğretim başlayacak bir daha uzatma olmayacak. 10 ille ilgili kararlarımız farklı 2. dönem tüm sınıf ve kademelerde devam şartı aramıyoruz. 10 ilimizdeki velilerimizin öğrencileri isterlerse diğer 71 ildeki eşdeğerli okullara nakillerinin yapmasını için gerekli çalışmayı sistematik çalışmayı yapmış ve sisteme açmıştık. Şu ana kadar 809 öğrencimiz diğer illere nakillerini aldırdılar. 71 ildeki okullarımızın kapasitesini arttırmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor ki bu 10 ilden gelen öğrencilerimizin bütün taleplerini karşılayabilelim” ifadelerini kullandı.
“Özel eğitim kurumlarındaki yüzde 3’lük kapasiteyi yüzde 10’a çıkartıyoruz”
Şehit ve gazi yakınları için özel eğitim kurumlarının kullandığı yüzde 3’lük kapasitenin deprem bölgesinde yaşayan öğrenciler için yüzde 10’a çıkarılacağını dile getiren Özer, “Özel eğitim kurumlarımızla görüşmelerimizi nihayetlendirdik. Özel eğitim kurumlarımız kapasitelerinin yüzde 3’ü kadar şehit ve gazi yakınları ihtiyaç sahipleri ile ilgili tam burslu olarak öğrencileri yararlandırma imkânına sahipler, bu kapsam tüm özel eğitim kurumlarımız bu kapasiteleri kullanıyorlar. Bugün itibariyle özel eğitim kurumlarındaki bu yüzde 3’lük kapasiteyi yüzde 10’a çıkartıyoruz ve yüzde 7’yi sadece 10 ilden gelen öğrenciler için kullanacağız” değerlendirmesinde bulundu.
“20 bin 868 binamızın 24 tanesi yıkıldı”
Deprem bölgesinde bulunan eğitim öğretim binalarının hasar tespitinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü aktaran Bakan Özer, “Bölgede, 10 ilimizde 20 bin 868 binamız var. Bu 20 bin 868 binamızın 24 tanesi yıkıldı, 83 bina da ağır hasarlı. Bölgedeki tüm binalarımızın hasar tespitini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla şubat ayının sonuna kadar bitireceğiz. Kullanılabilir, az hasarlı, orta hasarlı tüm binaların dökümünü çıkartacağız. Dolayısıyla 10 ilimizde eğitim öğretimi 1 Mart’a kadar ara veriyoruz, 1 Mart’a kadar bu eksiklikleri tamamladıktan sonra süreci tekrar değerlendirmeye başlayacağız. 1 Mart tarihi itibariyle de 10 ilimizde bölgesel eğitim öğretime açma kararları vermeyeceğiz” dedi.
Deprem bölgelerinde kurulan toplanma ve çadır merkezlerinde MEB’e bağlı psikolojik danışman ve rehber öğretmenler ile depremzedelerin psikososyal desteklerinin sağlandığını belirten Bakan Özer, şu ifadelere yer verdi:
“Diğer taraftan ihtiyaç olan 10 ilde ikili öğretime geçeceğiz. Kapasiteyi maksimum ve verimli şekilde kullanacağız. Şu anda 10 ilimizde toplanma merkezleri ve çadır merkezleri var. Tüm toplanma ve çadır merkezlerine ilave çadırlar kurarak çocukların öğrenmelerini desteklemek, psikososyal desteklerini sağlamak, etkinlikler yapmasını hayatı normalleşmelerini ve oyun etkinliklerini desteklemek için çadırlar kuruyoruz. Şu ana kadar 141 adet çadır kurduk. Her çadırda okul öncesi öğretmenden, rehber ve psikolojik danışman öğretmenlerimize kadar tüm öğretmenlerimiz görev yapıyor. Dolayısıyla 10 ilde önümüzdeki hafta sonu itibari ile belki hafta içinde bitireceğiz, tüm toplanma merkezinde çocuklarımıza destekleyecek ilave mekanizmalar devreye girmiş olacak. Bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı tüm imkânları ile seferber. Bir taraftan eğitim öğretim planlaması yaparken bir taraftan bölgedeki vatandaşların yeme içmesinden, ihtiyaç duyduğu malzemenin tasnifine kadar, arama-kurtarma çalışmalarından diğer ihtiyaçlara kadar bakanlığın tüm öğretmenleri, gönüllü öğretmenler, MEB AKUB ekipleri sahada aktif olarak çalışıyor. Ben öncelikle Milli Eğitim Bakanı olarak, canla başla, gece, gündüz demeden, her türlü konforunu terk ederek sahada vatandaşların derdi ile hemhal, derdine derman olmak için çalışan öğretmenlerimize teşekkür ediyorum.”
“465 bin vatandaşımız, okullarda, uygulamalı otellerde, yurtlarda konaklıyorlar”
MEB’e bağlı personelin deprem bölgesinde günlük 2 milyon kişilik sıcak yemek ürettiğini ve 465 bin vatandaşın bakanlık tarafından konaklandığını dile getiren Milli Eğitim Bakanı Özer şöyle konuştu;
“Yaklaşık günlük 2 milyon sıcak yemek üretiyoruz. 465 bin vatandaşımız, okullarda, uygulamalı otellerde, yurtlarda konaklıyorlar. Bu 465 bin vatandaşımızın 25 bini 10 ilin dışında çünkü 10 ilden dışarı giden vatandaşlarımızın da konaklanması ile ilgili her türlü desteği sağlıyoruz. Yine yaklaşık 5 bin MEB’in arama-kurtarma ekibi sahada AFAD’a destek oluyor. Yine 2 bin rehber ve psikolojik danışmanımız sahada, çocukların, öğretmenlerin psikolojik sağlamlığı ile ilgili destek vermeye devam ediyor. Pazartesi gününden itibaren 2 bin personeli 4 bine çıkartacağız. Hızlı bir şekilde tüm noktalara eriştireceğiz.”