AFAD Deprem Danışma Kurul Üyesi Doç. Dr. Fikret Koçbulut, Kahramanmaraş merkezli yaşanan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremlerin ilkinin 11, ikincisinin ise 10 şiddetinde ölçüldüğünü, oluşan fay kırığının ise yaklaşık 300 km olduğunu söyledi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği bölümü Genel Jeoloji Anabilim dalı, Tektonik Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve aynı zamanda AFAD Deprem Danışma Kurul Üyesi Doç. Dr. Fikret Koçbulut tüm Türkiye’yi yasa boğan depremlerin ardından açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Koçbulut, depremin yaşanmasının ardından bölgeye giderek incelemelerde bulunduğunu belirterek, “Tektonik bilim dalı öğretim üyeleri olarak biz deprem bölgesine gittiğimizde depremin oluşturduğu yüzey kırığını haritalandırırız. Çünkü bu yüzey kırıkları gelecek dönemde Türkiye’nin diri fay haritasının yenilenmesinde ipuçları verecek ve yön gösterecek. Özellikle gece 04.17’de olan 7.7 büyüklüğündeki depremde kuzeyde Adıyaman Çelikhan’dan başlayıp güneye doğru Malatya Erkenek, Kahramanmaraş Pazarcık, Türkoğlu, Narlı, Antep Islahiye, Nurdağı ilçelerinden geçip Hatay’ın Hassa ve Kırıkhan ilçelerine kadar uzanan bir yüzey kırığı haritaladık. Yaklaşık uzunluğu 300 kilometreye yakın” dedi.
Adıyaman Çelikhan ve Malatya Pütürge arasına dikkat çekti
Doç. Dr. Fikret Koçbulut, Adıyaman Çelikhan ve Malatya Pütürge arasında 25 kilometrelik kırılmayan bir fay hattı bulunduğunu hatırlatarak, “Özellikle karada meydana gelen çok büyük bir deprem ve oluşturduğu çok uzun bir yüzey kırığı ortaya çıkmış. 7.7’lik depremin iki ucuna baktığımızda bir ucu Hatay Antakya civarına denk geliyor. Diğer ucu ise Adıyaman Çelikhan’a denk geliyor. Bunun iki ucunda stres geriliminin biriktiğini görüyoruz. Bu açıdan Antakya fayına dikkat etmemiz gerekiyor. Daha kuzeyde ise Çelikhan ve Malatya Pütürge arasında ki yaklaşık 25 kilometrelik kırılmayan bir bölüme dikkat çekmek istiyorum. Çünkü daha kuzeye baktığımızda 2020 Elazığ Sivrice depreminde o kuzey kısmı da kırıldı. Artçılara baktığımızda güneyde Çelikhan civarında 4’ün üzerinde oluşan artçıları görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
“Diri fay haritasında yenilenmesi gereken bir bölge var”
Doç. Dr. Koçbulut, Malatya Doğanşehir ve Yeşilyurt arasında ki fay hattının yenilenmesi gerektiğini ifade ederek, “İkinci depreme baktığımızda 13.21 civarında meydana gelen depremde ise daha çok doğu batı uzanımlı olan Çardak-Doğanşehir, yani Doğu Anadolu Fay Zonu’nun arasına denk geliyor. Yani Göksun’dan başlayıp Doğanşehir’e kadar gelen yaklaşık 140 kilometrelik bir yüzey kırığı meydana getirdi. Burada da dikkatimizi çeken şu Doğanşehir ve Yeşilyurt’a kadar ulaşan hat boyunca diri fay haritasında yenilenmesi gereken bir bölge var. Birçok kırık görüp fotoğrafladık. Dikkatimizi çeken bir şey oldu. Bir, fayların üzerine ev yapmayacağız, yıkıma sebep olan ikincisi ise faydan uzaklaştıkça zemini iyi tespit edip zemin üzerindeki yapıyı ona göre tasarlayacağız ve inşa edeceğiz. Böyle yaparak bu doğal olayları afete dönüşmesini engellemiş olacağız. Son 300 yıl içerisinde ki iki tane büyük karasal depremin peş peşe olması ve bu kadar büyük yıkım ortaya çıkarması afetten ziyade felakete dönüştü” şeklinde konuştu.
“Depremin şiddeti 11’di”
Doç. Dr. Koçbulut, depremin şiddetinin meydana gelen yıkımla ölçüldüğünü belirterek, “Sivas’ta birinci depremden 250-300 kilometre uzaktayız, ikinci depremden ise 180 kilometre uzaktayız. Şuanda Sivas’ta en yaşlı kişiye sorsanız ben hayatımda böyle bir deprem hissetmedim der. Çünkü bu büyüklükte bir deprem olmadı. Bu kadar mesafeden böyle hissediyorsak orada ki insanların nasıl hissettiğini düşünün. İnsanlar büyük bir gürültü geldi diye anlatıyor. Çünkü büyük kütleler kayıyor ve sürtünmeden dolayı ses ve ışık ortaya çıktı. Bunun yanında ayakta duramadıklarını söylüyorlar. Depremlere baktığımızda büyüklükleri 7.7 ve 7.6 fakat şiddet oluşan depremin yıkımıyla ölçülen bir skaladır. Birinci depremin şiddeti 11’dir. Zaten son skala 12’dir. 12 şiddetinde deprem olduğunda taş üstünde taş kalmaz ve yer çekimi kaybolur. İlk depremin şiddeti 11 olarak ölçüldü, ikinci depremin şiddeti ise 10 olarak ölçüldü. Yani çok çok büyük depremler bu yıkımları oluşturdular. Şuana kadar 6 bin civarında artçı oldu. Bunlardan en büyüğü 6.6 oldu ve yavaş yavaş küçülerek gidiyor. Bu artçılar, hareket eden bloklar tamamen yerine oturana kadar devam edecek” dedi.