Osmaniye Barosu, şehirde depremden ağır hasar gören 300 bina ile ilgili delil tespiti tamamlanmadan yıkımının önlenmesi, delil tespiti yapılmadan yıkılan binaların da tespit tamamlanıncaya kadar enkazının kaldırılmasının tedbiren durulmasına yönelik dava açtı. Mahkeme talebi uygun görerek delillerin tespiti açısından yıkımların tedbiren durdurulmasına karar verdi.
Osmaniye Baro Başkanı Av. Mehmet Karakoç, delil tespiti yapılmadan evvel yıkımına karar verilen ve yıkımı gerçekleşen ancak enkazı kaldırılmamış vaziyette bulunan 300 ağır hasarlı binanın, delil tespiti tamamlanıncaya kadar enkazının kaldırılmasının tedbiren durulmasını ve ayrıca yıkımı gerçekleştirilecek olan binaların yıkımının önlenmesi amacıyla delil tespiti yapılıncaya kadar etiketlendirmek suretiyle, isteminin de konusuz kalmasını önlemek maksadıyla tedbiren durdurma kararı verilmesini talep etti. Yıkılması düşünülen binaların hasarlı olanlarının, vatandaşların ilerde açacakları mal kaybı davalarında delil olmak üzere binalardan alınacak numunelerin delil olarak kullanılması için büyük önem taşıdığı vurgulayan Osmaniye Baro Başkanı Av. Mehmet Karakoç, “Büyük bir afet yaşadık. Önce can telaşındaydık fakat zaman geçtikçe insanlarda evim ne oldu kaygısı oluşmaya başladı. Biz de baro olarak bu konuda ne yapabiliriz diye düşündük. İçerisinde ölüm olan binalarla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı zaten etkin bir soruşturma yapıyor ve delilleri topluyordu. İçerisinde ölü olmayan yıkılan binalar ya da depremden sonra ağır hasarlı binalarla ilgili olarak yıkımına karar verilsin ya da verilmesin Cumhuriyet Savcılığı’nın böyle bir çalışması, yetkileri gereğince yoktu. Osmaniye Barosu olarak insanlarımız mağdur olmasınlar diye bu konuda delil toplamak istedik. İnsanlar can telaşıyla bir kısmı farklı şehirlere gitmiş, bir kısmı da çadır kentlere yerleşmişlerdi, şu anda delil toplama gibi ya da işte binanın yıkılmasından kim sorumlu gibi bir araştırma yapmaları söz konusu değildi. Biz de bu konuda bir girişimde bulunduk. Osmaniye’deki Asliye Hukuk Hakimimiz de bu konuda bizim talebimizi yerinde gördü ve bize bir konuda yetki verdi. Delil toplama açısından, hem de özellikle bu kolon kesiği gibi durumların tespiti bakımından binalar yıkılmadan bir fotoğraflama ya da binada yapılan değişikliklerden bilgi elde etme gibi bir imkanımız oluştu. Bu ilerleyen aşamalarda açılacak davalarda kimin sorumlu olduğunu belirlemek açısından çok önemli bir durum olarak karşımızda. Herkes devletimizin imkanı ölçüsünde yaralarını sarmaya çalışıyor. Biz de baro olarak bu konuda bize bir görev düşüyor diye düşündük ve bunu kendimize iş edindik. Hak aramak isteyen vatandaşlarımıza ücretsiz avukat temin edeceğiz. Zaten afet bölgesi olduğu için de adliyelerde de harç benzeri masraf alınmıyor. Dolayısıyla hak aramak isteyen vatandaşlarımız para harcamadan, ceplerinden para çıkmadan hak arama noktasında gerek baro olarak, gerek Osmaniye Adliyesi olarak gerekeni yapıyoruz. Bu konuda gönüllü çalışan, değerli meslektaşlarımıza da çok teşekkür ediyorum” dedi.