Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Şu ana kadar 287 çadır kent kurulmuştur. Kaldı ki çarpıcı gerçekler her şeyiyle ortadadır. Devleti ve hükümeti suçlayan güruh arızalıdır, arsızdır, art niyetlidir” dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Afet bölgesinde ve haricinde çadır, konteyner, yurtlar, oteller, kamu misafirhane ve tesisleriyle diğer barınma alanlarında 1 milyon 914 bin 292 kişiye hizmet sunulduğunu söyleyen Bahçeli, “İçi dışı, yanı yöresi, önü arkası fitne fesat yumağına dönen bazı münafık siyasetçilerin çadır üzerinden sürdürdükleri iftira sağanağına rağmen, 335 bin 382 çadırın kurulumu gerçekleştirilmiş ve bu kapsamdaki çalışmalar da devam etmektedir. Bölgeye günlük 10 binin üzerinde çadır sevk edilmektedir. Şu ana kadar 287 çadır kent kurulmuştur. Kaldı ki çarpıcı gerçekler her şeyiyle ortadadır. Devleti ve hükümeti suçlayan güruh arızalıdır, arsızdır, art niyetlidir” ifadelerini kullandı.
“Hükümeti istifaya davet etmek iç ve dış bağlantılı zillet komplosudur”
Futbol müsabakalarında gerçekleşen ‘istifa’ sloganlarına değinen Bahçeli, “Geçtiğimiz hafta sonu yapılan bazı futbol müsabakaları esnasında, stadyumlardan hükümet istifa bağırtısının koro halinde seslendirilmesi deprem felaketinde hayatlarını kaybetmiş vatandaşlarımıza ve depremzede kardeşlerimize vahim bir saygısızlıktır. Türkiye’nin, depremin ağır sonuçlarıyla kıyasıya mücadele ettiği bir süreçte, Türk futbolunu lekelemeye, Türk sporunu siyasileştirmeye, kutuplaşma dalgasını sahalara yansıtmaya çalışanlar alçakça bir kurgunun içindedir. Spor demek dostluk, kardeşlik ve centilmenlik demektir. Spor demek ahlaklı olmak demektir. Spor demek takım ruhuyla, yani dayanışma ve yardımlaşmayla hareket etmek demektir. Hükümeti istifaya davet etmek, tribünlerde siyasi kaos üretimine heves etmek bir avuç fanatik ve holigan gruba sipariş verilmiş iç ve dış bağlantılı zillet komplosudur. Herkes yerini yurdunu, haddini hududunu bilmelidir” açıklamasında bulundu.
Tribünlerin siyasi sloganların atılacağı mekanlar olamayacağını belirten Bahçeli, “Kalabalıkların arasına sızarak devlete ve hükümete meydan okunmasını provoke edenlerin önce tespiti, ardından da tecziyesi mutlaka yapılmalı, Türk sporu düştüğü karanlık dehlizden el birliğiyle çıkarılmalıdır. Bu hedef gerçekleşene kadar gönül verdiğim Beşiktaş Jimnastik Kulübü üyeliğinden ayrıldığımı tekraren ifade etmeyi milletime sadakat ve vefa borcu, felaketler karşısında da sorumluluk duygusu olarak addediyorum” ifadelerine yer verdi.
“Kılıçdaroğlu komadadır, aklını ve siyasi ahlakını taşeronu olduğu mihraklara devretmiştir”
“Deprem bölgesinde tek bir çadırın olmadığını iddia etmek rezil bir siyasi saplantının, meczup ve muzır bir ideolojik savrulmanın hezimet dolu iftirasıdır” diyen Genel Başkan Bahçeli şöyle devam etti:
“Bir kez olsun insan olmayı denemiyorlar. Bir kez olsun acılarımızı paylaşmayı göze alamıyorlar. Bir kez olsun şerefli davranmayı başaramıyorlar. Aynı yalana CHP Genel Başkanı da tevessül etmiş, son grup toplantısında gene hezeyandan hezeyana sürüklenmiştir. Demiş ki; ‘Depremzedelere çadır, konteyner, mobil duş ve tuvalet götüremediniz.’ Öyle anlaşılıyor ki, Kılıçdaroğlu komadadır, aklını ve siyasi ahlakını taşeronu olduğu mihraklara devretmiştir. Tek ayakta kırk yalan söyleyen, hiç durmadan provokasyon yapan, devamlı karamsarlık aşılayan, devlete ve millete şaşı bakan CHP Genel Başkanı’nın kendi içinde korkunç çelişkilere gömüldüğü ortadadır.”
“Önce ülkem diyemiyorsan ne oturuyorsun aziz Atatürk’ün koltuğunda”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na seslenen Bahçeli, “Cumhurbaşkanı adayı olmak, Türkiye’ye ve Türk milletine muhabbet ve hürmetten çok mu önemli, çok mu önceliklidir? CHP Meclis Grubu adına Cumhurbaşkanı seçimi konusunda bundan sonraki bütün siyasi süreçlerde yetki alman neyi değiştirecektir? Önce ülkem, önce milletim diyemiyorsan ne oturuyorsun aziz Atatürk’ün koltuğunda? Hiç mi yüzün kızarmıyor? Hiç mi vicdanın sızlamıyor? Hiç mi mahcubiyet duymuyorsun? Muhalefet olmak, her şeye karşı olmak, felakete yandaşlık yapmak, acılardan istifade etmek değildir. Muhalefet olmak, devleti ayağa düşürmek, milleti kötülemek ve değerlerimizi örselemek için çırpınmak hiç değildir. Kentsel dönüşüme itiraz eden bu Kılıçdaroğlu değil miydi” şeklinde konuştu.