Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde başlatılan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin ilk toplantısı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “2000 yılından önce yapılan ve son depremde yıkılan ya da ağır hasar alan binalarla ilgili ciddi sonuçlara ulaşıldı. Bölgede, akıl ve vicdandan uzak; bilimsel olarak da açıklanması mümkün olmayan bir anlayış ile binaların inşa edildiği anlaşıldı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde başlatılan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin ilk toplantısı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı’nın Dolmabahçe Ofisi’nde düzenlenen; bakanların, bürokratların ve bilim insanlarının hazır bulunduğu programa katılan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Muhterem Cumhurbaşkanımızın Türkiye’nin afetlere hazırlanmasına ilişkin değerlendirmelerini ve yeni yol haritasını dikkatle dinlediğimiz bu toplantıda, Üniversitemizin tespitlerini ve çözüm önerilerini paylaştık. Bu noktada, hem afete dirençli şehirlerin ve yapıların inşa edilmesinde bilimden yararlanılması gerektiğini vurguladık hem de deprem bölgesinde hazırladığımız raporları sunma fırsatı bulduk” dedi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve Türkiye’yi yasa boğan deprem felaketinin ardından, vatandaşın yaralarını sarmak ve bölgeyi yeniden ayağa kaldırmak için çalışmalar aralıksız sürerken; devletin en üst kurumları da yeni döneme ilişkin yol haritasını belirliyor. Bu çerçevede şehirlerin depreme ve afete karşı hazırlıklı olması amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde başlatılan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin ilk toplantısı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı’nın Dolmabahçe Ofisi’nde bakanların, bürokratların ve bilim insanlarının katılımıyla düzenlenen programda, depremden etkilenen şehirlerde yürütülecek çalışmalar ile deprem riski yüksek olan illerdeki afet anı ve sonrasında atılacak adımlar ele alındı. Toplantıya davet edilen Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise yaptığı sunumda, güvenli ve dayanıklı şehirlerin inşa edilmesi için aklın ve bilimin yolundan çıkılmaması gerektiğini söyledi. Yeni model ve hazırlıklarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Rektör Hotar, “Türkiye’nin afetlere hazırlanmasına ilişkin yeni yol haritasını açıklayan Muhterem Cumhurbaşkanımızın sözlerini dikkatle dinledik. Ülke olarak büyük acı yaşadığımız bu dönemde; Cumhurbaşkanımızın kentlerin geleceğine ilişkin yapıcı ve kucaklayıcı açıklamaları; insan odaklı vizyonu son derece değerliydi. Bugün ve sonrasında atılacak her adımın kararlılıkla atılacağını; kamu kurum ve kuruluşlarının yeni işbirliklerini tesis edeceğini gördük. Bu hususta Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’ni yeni plan, proje ve hazırlıkların yapılması açısından son derece doğru bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz” dedi.
“Çözümler sunuyoruz”
Toplantıda DEÜ’nün bölgeden topladığı verileri ve yaptıklarını ilgili kurumlarla paylaşma fırsatı bulduklarını da belirten Rektör Hotar, “Üniversite olarak, Kahramanmaraş’taki deprem felaketinin yaralarını sarmak için ilk günden itibaren ekiplerimizi bölgeye sevk etmeye başladık. Sağlık hizmetlerini sunan, arama-kurtarma çalışmalarına destek veren, temel ihtiyaç malzemelerini bölgeye ulaştıran ekiplerimiz, olağanüstü şekilde çalıştılar. Bu noktada yardımların ulaştırılması kadar bölgedeki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına yerel çözümler sunmaya da gayret gösterdik. Şu anda Üniversitemize bağlı tesislerde ağırladığımız misafirlerimize de en iyi hizmeti sunmak için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu.
“Riskler doğru okunmalı”
Bilim insanlarından oluşan ve bölgeye intikal eden ekiplerin son derece kritik verilere ulaştığını aktaran Rektör Hotar, “Bölgedeki mevcut yapı stokunun durumuna ilişkin tespitlerde bulunan hocalarımız, deprem riski ve senaryoları üzerine değerlendirme yaptılar. Özellikle 2000 yılından önce yapılan ve son depremde yıkılan ya da ağır hasar alan binalarla ilgili ciddi sonuçlara ulaşıldı. Bölgede, akıl ve vicdandan uzak; bilimsel olarak da açıklanması mümkün olmayan bir anlayış ile binaların inşa edildiği anlaşıldı. Zaten ortaya çıkan tabloda, buradaki sorumsuzluktan ve duyarsızlıktan kaynaklandı” ifadesinde bulundu. Rektör Hotar, deprem riskin doğru okunması gerektiğine işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Üniversite olarak, mevcut tabloyu saha çalışmaları yaparak ortaya çıkardık. Hazırladığımız raporlara dayanarak da bu toplantı da, hem çözüm önerimizi paylaştık hem de afete dirençli şehirlerin ve yapıların inşa edilmesinde bilimden yararlanılması gerektiğini vurguladık. Önümüzdeki dönemde de bu yeni modele katkı sağlayacak şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Bu yeni modeli ortaya koyan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyoruz. Araştırma üniversitesi olarak bu süreçte yer alarak, ülkemize destek olmaya ve milletimizin yaralarını sarmak için çalışmaya devam edeceğiz” ifadesinde bulundu.