Peş peşe yaşanan büyük depremlerin ardından birçok vatandaş o bölgeden uzak olsa da evine girmekte tereddüt etti. Türkiye’nin pek çok noktasında vatandaşlar yüksek katlı binalardan çıkıp müstakil ve az katlı binaları tercih etmeye başladı. Korktukları için evlerini satıp arazide yaşamak isteyen yüzbinlerce kişi olduğunu belirten Gayrimenkul Brokerı Özkan Aydemir, korku psikolojisiyle yapılan gayrimenkul satışlarının hataya yol açtığını söyledi.
Kahramanmaraş merkezli depremin ardından emlak sektöründe büyük bir değişim yaşandığını ifade eden Elfi Gayrimenkul Broker’ı Özkan Aydemir, “Bulunduğumuz ilde bile çok fazla satılık ilan yoktu. Ancak şu anda bir mahallede bile 180 olan satılık ilanı, 300’ün üzerine çıkmış bulunmaktadır. Korku ve panikle birlikte birçok vatandaşımız, dairelerini satışı çıkardı. Bu da sektörde kiralık daire sıkıntısı yaşamamıza sebep oldu. Ayrıca bununla beraber geriye kalan dairelerin de kira fiyatları yükseliyor. 1999 yılında yaşanan depremde de biz bununla karşılaştık. Şu anda da bunu yaşıyoruz. Herkes korku psikolojisiyle mülkünü satmaya çalışıyor. Bu konuda çok dikkatli olmak gerekiyor. Panik ile alınan satım kararı mutlaka hataya sebep olacaktır. O yüzden biraz sakin ve bu konuda deneyimli kurumsal firmalarla görüşmelerini tavsiye ediyoruz” dedi.
“Kredi oranları çok düşük”
Birçok müşterinin geçtiğimiz senelerde konut alırken kredi kullandığını belirten Aydemir, “Ama son 1 yıldır bankalar konut kredisi vermemeye başladı. Alınan krediler de çok az olduğu için kimin elinde para varsa o gayrimenkul alabiliyor. Bu da yatırımcı müşterinin gayrimenkul almasının önüne geçmiş oldu. Birçok müşterimiz zaten 6 Şubat sonrası daire almaktan vazgeçti. Yüksek kat ve deprem öncesi binalardan alım yapmak için sözleşme yapan kişiler, sözleşmelerin iptaline başvurdu” şeklinde konuştu.
“Herkes yatay mimariye yöneldi”
Herkesin yatay mimari, düşük katlı veya villa tipi mülk almak için başvurduğunu ifade eden Aydemir, “Kiralamak isteyenler bile bu kriterleri arar oldu. Tabi ki, villa veya müstakil konutların fiyatları yukarı yönde hareket etmeye başladı. Şu anda baktığımız zaman Bursa ve Balıkesir bölgesinde tarla yatırımlarına yönelen çok gördük. Bu arazileri alıp konteyner koyup yaşamak isteyenler de ortaya çıktı. Yüksek katlı evdense burada kendime farklı bir hayat kurayım diyen çok kişi oldu” diye konuştu.
“Havuz, park ve bahçe özelliği soran yok”
Daha önce müşterilerin sosyal alanları, havuz, oyun parkı veya bahçesi olan siteleri tercih ettiğini belirten Aydemir, “Ancak deprem sonrası herkes, bölgenin zemin sağlamlığı, radyan temel, fore kazık ve binanın projesinin deprem yönetmeliğine uygunluğu gibi özellikleri sorgular oldu. Artık sosyal alan veya fiyattan daha önemlisi, bütün müşteriler depremi ön planda tutar oldu. Şu anda 7 kat üzeri binalara bakıldığında sağlam olsa dahi müşterilerin korktuğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
Son aylarda satışa çıkan gayrimenkullerde yaşanan sıkıntıları da dile getiren Aydemir, “Deneyimi olmayan sektöre yeni girmiş meslektaşlarımızın doğru fiyat belirlememesi göze çarpıyor. Emlak sitelerindeki fiyatların yüksek oranda artmasının tek sebebi budur. Çünkü bizim 3 milyon lira olarak belirlediğimiz ve ekspertizini yaptığımız mülkün bir üst veya alt katını 5 milyona ilana koyuyor. Müşteride doğal olarak kendi dairesinin fiyatının yükseltilmesini istiyor. Bunlarda emlak sitelerine bakarak fiyatların artmasına sebep oluyor. Sektör bu şekilde bir çıkmaza sürüklenmektedir. Vatandaşlarımızın doğru firmalarla çalışmaya özen göstermesi gerekiyor” dedi.