Bayburt’ta 8 asırdır zamana direnen ve Selçuklu mimarisinin en önemli eserlerinden biri olarak kayıtlara geçen Ulu Camisinde asırlık hatim geleneği Ramazan ayında yöre halkı tarafından yaşatılmaya devam ediyor.
13’üncü yüzyılda Anadolu Selçuklu Sultanı 2. Gıyaseddin Mesud tarafından yaptırılan, Selçuklu yadigarı Ulu Camii, Bayburtlu vatandaşlar tarafından en çok tercih edilen, aynı zamanda cuma camisi olarak hizmet veren camilerden biri olarak göze çarpıyor.
Birinci Dünya Savaşı’nı minare şerefesindeki kurşun izleriyle yansıtan tarihi cami, en son 1967 yılında gördüğü restorasyonla ayakta kalmaya devam ediyor. Bayburt’un Selçuklu Dönemine ait tek çinili yapısı olarak bilinen Ulu Camii’de asırlardır süregelen mukabele ve hatim geleneği bu sene de vatandaşlarca yaşatılmaya özen gösteriliyor.
Sabah, öğlen ve ikindi vakitlerinde okunan hatimlere ise Bayburtlular yoğun ilgi göstererek, asırlık camiyi boş bırakmıyorlar. İkindi namazı için camiye koşan vatandaşlar, kılınan namazın ardından caminin imam hatipleri tarafından okunan Kur’an ile Ramazan ayında hatimlerini tamamlıyorlar.
Asırlık camide, asırlık geleneği sürdürmeye çalıştıklarını söyleyen Yusuf Köse isimli vatandaş, “Asırlık camide, asırlık geleneğimizi sürdürüyoruz. Çok katılım var bu durumdan çok memnunuz. Ramazan ayında ibadetlerimizi huşu içerisinde yapacağız ve Ramazan’ımızı rahmetiyle, bereketiyle güzel bir şekilde geçireceğiz” dedi.
Hatim geleneğini yaşatmaya özen gösterdiklerini kaydeden Selami Gazioğlu, “Sadece ikindi veya öğlen vaktinde değil hatmimizi sabah ezanı vaktinde de okuyoruz. Bu gelenek yani hatim geleneğimiz uzun zamandır sürüyor, inşallah sonsuza kadar da sürecek. Allah iman Kur’an nasip etsin, Allah imanımızdan eksik etmesin bizleri, rabbim hocalarımızı da başımızdan eksik etmesin” diyerek konuştu.
Caminin 32 yıllık imam hatibi Zülküf Kocabey, cami hakkında bilgiler vererek, Bayburtluların hatim geleneğine sahip çıkarak, geleneği yaşatma gayreti içerisinde olduklarını bildirdi. Kocabey, Bayburt’taki tüm camilerde Ramazan ayında hatim okunduğunu ancak Bayburt Ulu Camii’nin farklı bir maneviyatı olduğunu da sözlerine ekledi.
Kocabey, konuşmasının devamında ise şu ifadelere yer verdi: “Camimiz 1282 yılında 2. Gıyaseddin Mesud döneminde yapılmış. Halk arasında Bayburt Ulu Camii olarak ünlenmiş bir camidir. Camimiz aynı zamanda Cuma camisidir. Cemaatin yoğun olarak ibadete katıldığı bir camidir. Yıllardır cami cemaatiyle birlikte öteden beri hatim geleneğini sürdürüyoruz. Bütün camilerde bu gelenek vardır ama Ulu Camii’de farklıdır. Öğlen, ikindi ve sabah namazında hatim ve mukabele okunur. İkindi namazında yoğun olarak cemaatimiz olur, esnafımız gelir, dışarıdan insanlarımız gelir. Manevi havası farklıdır buranın, cemaatimiz bir hayli fazladır. Özellikle Ramazan’da her namaz vaktinde camiye gelen sayısı rahatlıkla bin 100 kişiye ulaşır. Günlerimizin yoğun olarak ibadetle geçtiği Ramazan ayındayız, isteriz ki depremzede kardeşlerimiz unutulmasın. Hiçbir şey yapamıyorsak bile deprem bölgesindeki kardeşlerimizin acılarını dualarımızla hafifletelim. Acıları olan bu kardeşlerimizi dualarımızdan eksik etmeyelim, bol bol dua ederek acılarını hafifletelim.”