Deprem yönetmeliklerine dikkat çeken Gayrimenkul Uzmanı Ebru Kain, “Yaşanan deprem felaketleri bize tekrar gösterdi ki; deprem yönetmeliğine tamamen sadık konutlar yapmak inşaat firmalarının asli görevi. Şirketlerin projede yer alan teknik konulara, malzeme yoğunluğu ve kalitesine harfiyen uyması şart” dedi.
Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından inşaat sektörünün birinci gündem maddesi kuşkusuz güvenli konutlar. Bu noktada kentsel dönüşüm projelerine odaklanan inşaat şirketlerine önemli görevler düşüyor. Kentsel dönüşüm ve ulaşılabilir lüks konut alanında faaliyet gösteren Kain Gayrimenkul A.Ş.’nin Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Kain, “Son yaşanan depremler bize tekrar gösterdi ki; deprem yönetmeliğine tamamen sadık konutlar yapmak inşaat firmalarının asli görevi. Şirketlerin projede yer alan teknik konulara, malzeme yoğunluğu ve kalitesine harfiyen uyması şart” dedi.
Emlak yatırımı yaparken dikkat edilecek en önemli hususun proje konumu olduğunu vurgulayan Ebru Kain, “Herkes artık depreme dayanıklı, zemin etüdü yapılmış, yönetmeliklere uygun, kaliteli konutların tercih edilmesi gerektiğini gayet iyi biliyor, Türkiye’de asrın felaketi olarak nitelendirilen ve on binlerce can kaybına neden olan deprem sonrasında dayanıklı konutlar ve kentsel dönüşüm yaşamsal önem kazandı” şeklinde konuştu.
“Bölge ve proje seçimine dikkat edin”
Kain, İstanbul gibi metropollerde hem aldığı konutta yaşayacak olanlara hem de kira getirisi elde etmek isteyen yatırımcılara bölge ve proje seçimine çok dikkat etmelerini önerdi. Kain sözlerine şöyle devam etti: “Artık yatırımcılar konutun şehir merkezine yakınlığı, otopark ve ortak kullanım alanlarının işlevselliği, trafik sorunu ve ulaşım imkanlarının rahatlığı gibi unsurlara dikkat ediyorlar. Bunun yanı sıra, konutun inşasında kullanılan malzemelerin kalitesi, günümüzün modern mimarisine uygunluğu da öncelikleri arasında.”
Sismik izolasyon sistemine değinen Kain, “Depreme dayanıklı konutların inşaat maliyetleri, geleneksel konutlara göre biraz daha yüksek olabilir. Ancak, bir deprem sırasında bu yapıların sağladığı güvenlik avantajları, maliyet farkını haklı çıkarır. Ülkemizde artık bizim gibi inşaat şirketleri ve müteahhitler depreme karşı önlem olarak sismik izolasyon sistemini de kullanmaya başladı. Türkiye’de de artık bu sistem üretilmeye başlandı, yeni binaların bu sistemle yapılması daha uygun olacak. Bunun yanı sıra, modern teknolojiler ve yapı malzemelerindeki gelişmeler sayesinde, depreme dayanıklı konut inşaatlarının artarak talebin bu yönde evrilmesi önceliğimiz olmalıdır” diye konuştu.