Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Esenler Film Günleri’nde Kısa Film Seçkisi ile “KODOKUSHI” filminin ekibi sinemaseverlerle buluştu.
Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 3’üncüsü gerçekleştirilen Esenler Film Günleri, gösterimler ve film ekiplerinin katıldığı söyleşilerle devam ediyor. 13-14 Kasım tarihlerinde Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen etkinliklerde Kısa Film Seçkisi’nde yer alan 10 filmin ve “KODOKUSHI” filminin ekibi seyircinin sorularını yanıtladı.
Türkiye’de bir belediye bünyesinde ilk olan ve açılışı 11 Kasım tarihinde usta yönetmen Jim Sheridan ile sektör profesyonelleri tarafından yapılan Mesut Uçakan Kısa Film ve Belgesel Salonu’nda ilk gösterim yapıldı. Film günlerinin Kısa Film Seçkisi’nde yer alan“Larva”,“Kod Bozumu 13”, “Cevher”, “Temassız” ve “İnsan Ne Zaman Ölür?” filmlerinin 13 Kasım Pazar günü ve “Cezayir Menekşesi”, “Meryem”,“Benden Korkmana Gerek Yok”,“Posta” ve “654 Gram” filmlerinin 14 Kasım Pazartesi günü gerçekleşen gösterimleri sonrası film ekipleriyle söyleşiler gerçekleştirildi.
Yönetmenler filmlerini anlattı
İlk etap söyleşilerde filmlerin yönetmenleri sinemaseverlerle buluştu. Volkan Güney Eker, “Larva”nın 2010 yılında okuduğu bir gazete haberinden yola çıktığını söylerken hem teknik sebepler hem de herkesin karanlıkta kalan bir yanının olduğunu vurgulamak için filmi siyah-beyaz çektiklerini kaydetti. Nadir Kağan Kocakaya, Metaverse ve NFT gibi son dönemde yaygınlaşan kavramlara yer veren “Kod Bozumu 13”ün yapay zekayı öldürmek fikrinden hareketle doğduğunuve geleceğin dünyasını yansıtmak için çabaladıklarını dile getirdi. İlcan Edgar Özuluca,“Cevher” filmine, yalnızca doğuda değil, Ege’de de karşılaştığı başlık parası konusunun ilham olduğunu ifade ederken Yeşilçam’daki “Gelin” filmine de atıfta bulunduğundan bahsetti. Göksel Tuzun,“Temassız”ın kendi başından geçen bir olaya dayandığını ve didaktik olmaması açısından filmin konusunu ahlaki boyutuyla ele almadıklarını söylerken çekimlerin de Esenler civarında yapılmasından dolayı film günlerinde yer almanın ayrı bir anlam ifade ettiğini kaydetti. Ercan Selim Öngöz ise “İnsan Ne Zaman Ölür?” filminin, özellikle yaşlıların arayıp sorulmadığı bir dönemden hareketle ortaya çıktığından bahsederken ana konuyu ölü bir kadın oluşturduğu için ondan geriye kalanları göstermeyi daha uygun bulup yüzleri göstermediğini belirtti.
Yaşadıkları zorlukları görünür kıldılar
Gazeteci ve yönetmen Ali Demirtaş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen ikinci etaptaki söyleşilerde ise Emrah Yükselir, “Cezayir Menekşesi” filmini insanların uyarıcı yanına hitap etmek ve işlediği konu hakkında derin izler bırakmak amacıyla çektiğini söyledi. Abdülkadir Kalay’ın“Posta” filminin yapımcılığını üstlenen Taha Palas, yaşadıkları zorlukları görünür hâle getirmek için bu proje fikrinin ortaya çıktığını ve her şeyin İstanbul’da başladığını ifade etti. Ömer Dişbudak,“654Gram” filminin, kendisini ağlatan nadir hikâyelerden birinden ve Türk edebiyatındaki iyi hikâyeleri sinemaya aktarma isteğinden doğduğunu belirtti. Dişbudak’ın yanı sıra söyleşide film ekibinden yardımcı yönetmen Ozan Yelçi,sanat yönetmeni İlker Şahin,oyuncu Hilmi Ahıska ve hikâyenin yazarı Recep Çelikyer aldı.
Japon sinemasından ilham aldık
Karşılaştığı yalnız ölümlerin etkisiyle kendi geçmişinde yaptığı hataları düzeltmeye karar veren Norihito ile toplumsal bir tecritte sessizce yaşayan yaşlı Muramatsu’yu konu alan “KODOKUSHI” filminin 13 Kasım tarihinde Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’ndeki gösteriminin ardından yönetmen Ensar Altay ve görüntü yönetmeni Kürşat Üresin bir söyleşi gerçekleştirdi. Yönetmen Ensar Altay, geleceğin dünyasının problemi olacağını düşündükleri, kopmuş aile bağları ve yalnızlaşma isteğinin filme yansıdığını söyledi. Dil olarak Japon sinemasından ilham aldıklarını belirten Altay, “Onlar gibi düşünmeye, konuşmaya ve onlar nasıl yapacaksa öyle yapmaya gayret ettik ” dedi. Filmin görüntü yönetmeni Kürşat Üresin ise cansız bedenlere filmde yer vermediklerini ifade ederken “Olayların ahlakî boyutuyla Ensar’ı biraz baş başa bıraktım. Ben çektim, artık iş sende dedim” diye konuştu.
Film günlerinde iki gün boyunca ayrıca Nurullah Yenihan’ın “Tay”, Maryna Er Gorbach’ın “Klondike” ve Majid Majidi’nin “Güneşin Çocukları” ve Fikret Reyhan’ın “Çatlak” filmleri sinemaseverlerle buluştu.