Ankara’nın Beypazarı ilçesinde 51 yıldır aynı dükkanda semercilik yapan İbrahim Atıcı, baba mesleğini yaşatmaya çalışıyor.
Baba mesleği semerciliği 51 yıldır devam ettiren ve Beypazarı’nda bu mesleği yapan tek usta olan İbrahim Atıcı, geçtiğimiz yıl dükkanının yandığını ama hiçbir şekilde yılmadığını ifade ederek, “Mesleğimin 3. kuşak temsilcisiyim, 51 yıldır bu dükkandayım. Ben babamdan öğrendim, o da babasından öğrendi. Artık işlerimiz iyi değil, eskisi gibi semer satılmıyor” dedi.
“Dükkana geldiğimde zaten her şey yanmıştı, hiçbir şeyi kurtaramadık”
63 yaşındaki ödüllü semer ustası İbrahim Atıcı, 51 senedir aynı dükkanda çalıştığını ama geçtiğimiz yıl talihsiz bir olaydan dolayı dükkanının yandığını söyleyerek, yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:
“Dedem, Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşıymış. 11 sene askerlik yaptıktan sonra 35 yaşında geliyor askerden ve semercilik mesleğini öğreniyor. Daha sonrasında babama öğretiyor bu mesleği. Babam da 16 yaşında bu dükkanı teslim alıyor dedemden. Dedem askerlikte çok yorulduğu için çok fazla çalışamadı, sonrasında dükkanı babama devretti. Ben de babamdan öğrendim. Tam 51 senedir bu işi yapıyorum. Ben 3. kuşak oluyorum. Geçen sene 22 Aralık’ta dükkanım yandı. Bir iğnem bile kalmadı. Sonrasında bana Cumhurbaşkanlığından bir telefon geldi. Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü’nü vermek istediler. Ödül törenindeyken Cumhurbaşkanı’na dükkanımın yandığını anlatınca ’Gereken neyse yapacağız’ dedi. Şu anda dükkanım baştan aşağı yeniden yapıldı. Allah devlete zarar vermesin. Cumhurbaşkanı’ma da buradan çok teşekkür ediyorum. Dükkanım yandığında ben dükkanda değildim. Saat akşam sekiz civarında bana bir telefon geldi. Dükkana geldiğimde zaten her şey yanmıştı, hiçbir şeyi kurtaramadık.”
“Ben minyatür bir semer için bir günümü veriyorum, büyüğünü bundan daha çabuk yapıyorum”
Yeni teknolojilerden sonra köylerdeki eşek sayılarının azalmasından dolayı büyük semerlerin artık çok fazla satılmadığını, bunun için de kazanç sağlamak için minyatür hediyelik semerlerden yaptığını vurgulayan Atıcı, “Artık maket semerler yapmaya başladığımız için boş kaldıkça hediyelik semer üretiyorum, isteyenlere kargo ile gönderiyoruz. Hem bize eğlence oluyor hem de semercilik mesleğini canlı tutuyoruz. Ben minyatür bir semer için bir günümü veriyorum. Büyüğünü bundan daha çabuk yapıyorum. Mesleğimize bir şekilde devam etmeye çalışıyoruz. Dükkanımda devamlı olarak çalışıyorum. Yaşayan meslekleri öldürmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de bu mesleğin en genç temsilcisi benim”
Türkiye’de semercilik mesleğini çok fazla yapan usta olmadığını, olan ustalarınsa 80 ile 90 yaş arasında olduğunu, bu yüzden en genç temsilcinin kendisi olduğunu ifade eden Atıcı, “Türkiye’de bu mesleğin en genç temsilcisi benim. Tabii ki başka temsilciler var ama hepsi çok yaşlı, 80 ile 90 yaşlarında temsilciler var” diye konuştu.
Ödüllü semer ustasının dükkanında satılan büyük semerlerin fiyatları 500 ile bin lira arasında değişiyor. Hediyelik amacıyla üretilen minyatür semerler de 300 liradan alıcılarıyla buluşuyor.