Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) üye buluşmalarında, Antalya’da enerji verimliliği ve geleceği konuşuldu.
Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) üye buluşmalarının konukları; Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Antalya Şube Başkanı Şaban Tat oldu. ANTGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sert, Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Başkanı Abdullah Erdoğan ve ANTGİAD Üyeleri’nin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda Antalya’da, enerji verimliliği ve geleceği konuşuldu.
“Birlikte hareket etmek önemli”
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ANTGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sert, Antalya’da yerel dinamiklerin birlikte hareket etmesinin önemli olduğuna dikkat çekti. Lise çağındaki öğrencilerde sorunlara ortak çözüm üretebilme yeteneğinde OECD ülkeleri arasında Türkiye’nin sonuncu sırada yer aldığına işaret eden Sert, “Sorunlara ortak çözüm üretebilme yeteneğinde Avrupa ülkelerinde sonuncuyuz. Bu ülkemizin geleceği için önemli bir gösterge olabilir mi? Bizler bunu en azından bu ortamları sağlayarak, birlikte hareket etme kültürünü geliştirerek, şehrin sorunlarına birlikte çözüm üreterek aşabiliriz. Belki de yeni nesillere örnek olabiliriz” dedi.
“Krediye ulaşma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz”
Ekonomiye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Sert, Merkez Bankasının politika faizini tek haneye düşürdüğünü hatırlattı. Faizler düşerken enflasyonun yükseldiğine dikkat çeken Sert, “Enflasyon yüzde 85’lerde. Krediye ulaşma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Politika faizimiz yüzde 9 ama yüzde 40 ile ticari kredi bulmakta zorlanıyoruz. Vadeler de çok kısa. ÖTV düzenlemeleri yapılıyor, fakat bankalar taşıt kredisi vermiyor. Böyle bir konjonktürde ekonomik büyümeyi biz nasıl daha iyi noktaya getireceğiz? Şüphe uyandırıyor” diye konuştu.
“Yabancı göçmen sorunuyla karşı karşıyayız”
Antalya’nın yabancı göçmen sorunuyla karşı karşıya olduğunu da belirten Sert, “Rusya-Ukrayna kriziyle Antalya’ya karşı bir talep oluştu. Bu da konut ve kira fiyatlarının ciddi olarak sıçramasına sebebiyet verdi. Kiminle konuşsak hep mülk sahibiyle kiracılar arasında sorun olduğunu görüyoruz. Bunun özellikle yerel halk ve memurlar için ciddi sıkıntı oluşturduğunu görüyoruz. Tayin isteyen memurların olduğunu duyuyoruz ki bunlar endişe vericidir. Antalya, Avrupa’nın Monako’su gibi talep edilen bir şehir olabilir ama bunun altyapısı oluşmadan pahalı bir kentte yaşamanın mümkün olmadığını görüyoruz. Bunlarla ilgili sorunların gerek sivil toplum kuruluşlarının önerileriyle gerekse odalarımız ve BAKSİFED federasyonumuzla, yerel dinamiklerimizle birlikte çözülmesi gerektiğine inanıyorum” açıklamasında bulundu.
Başkan Sert’in konuşmasından sonra gerçekleştirilen panelde konuşan meslek odası başkanları ise enerji verimliliğine dikkat çekti.
“Enerji verimliliği sağlayan sistemlere geçiş önemli”
Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, konuşmasında, dünya olarak covid-19 pandemisi ile büyük bir sınavdan geçtiğimizi belirterek, “Yaşadığımız bu salgın, aslında küresel sorunlar karşısında dünyamızın, ekonomiden sosyal hayata kadar birçok alanda kırılgan bir yapıya sahip olduğunu da gözler önüne serdi” dedi. Atmaca konuşmasını, “Unutulan bir diğer gerçek de aslında sonuçlarıyla pandemiden daha büyük bir kriz oluşturacağını düşündüğümüz iklim değişikliği gerçeğidir. İklim değişikliğine neden olan olgunun yakıt tüketimleri sonucu olan karbon salınımları olduğunu biliyoruz. Karbonsuzlaşma yolunda önemli adımlar, söylemden öteye taşınarak eylemsel olarak atılmazsa bu krizin de ağır faturalarıyla yüzleşmemiz kaçınılmaz gözükmektedir. Yakıt tüketimlerinin azaltmanın yolu ise bugün tartışacağımız enerjinin verimli kullanılmasından geçmektedir. Bu konuda dikkat çekilmesi gereken en önemli nokta ise binalarda tüketilen enerji miktarı olarak göze çarpmaktadır. Zira binalarda neredeyse sanayide üretim için kullanılan kadar enerji ısıtma, soğutma, havalandırma, sıhhi sıcak su ve aydınlatma amaçlı olarak kullanılmaktadır. Özellikle ticari binalar olarak nitelendirebileceğimiz otel, alışveriş merkezi, ofis binaları gibi çok sayıda insanın kullandığı büyük binalar da enerji verimliliği için alınması gereken önemli tedbirler mevcuttur. Bunun başında akıllı bina otomasyon sistemleri gelmektedir. Yine bu tür binalarda ısı pompaları ile hava, su, topraktaki enerjiyi kullanarak verimlilik sağlamak da mümkündür. Kapalı ortamların havalandırılması önemli olmakla birlikte enerji verimliliği için ısı geri kazanım sistemlerinin muhakkak tercih edilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bütün bunlardan önce binanın yalıtımlı olması önemlidir. Bu çerçevede de özellikle son günlerde yaygınlaşan komple cam cephe bina tercihlerinden enerji verimliliği bünyesinde vazgeçmemiz gerekmektedir.” şeklinde sürdürdü. Atmaca, sorulan bir soru üzerine, enerji verimli ısı pompası sistemlerinin örtü altı tarımsal üretimde seraların ısıtılması ve soğutulması için de kullanılabileceğini, bu çerçevede yüzey suları veya yer altı su kaynaklı ısı pompalarının tercihi ile enerji verimli iklimlendirme sağlanabileceğini de sözlerine ekledi.
“Yüzümüzü güneşe dönmeliyiz”
Enerjideki planlamanın önemine dikkat çeken EMO Antalya Şube Başkanı Şaban Tat ise, “Tüm dünyada enerjinin öneminin girerek arttığı bir dönemde enerji verimliliği ülkemiz için en önemli unsurlardan bir tanesi olmuştur” deyip, enerji verimliliğinin sadece Enerji Verimliliği Haftası’nda konuşulmaması gerektiğini belirterek bir yaşam biçimi haline gelmesi gerektiğini vurguladı. Tat, bu konunun ilkokul düzeyinde bir ders haline gelmesi gerektiğine de değinerek, elektrik faturalarındaki tarife modellerinde de sadece faturamızı inceleyerek seçeceğimiz tarife modeli ile fatura tutarının daha da düşürülebileceğini söyledi.
Yenilenebilir enerji kaynağı olarak yüzümüzü güneşe dönmemiz gerektiğini kaydeden Tat, enerjide dışa bağımlılığı en aza indirmek gerektiğinin de altını çizdi. GES yatırımları üzerinde duran Tat, çatıların artık bağımsız bir bölümden oluşması gerektiğini ve her boş kalan çatının bu ülke için milli servet olduğunu söyledi.
Tat, önümüzdeki dönemde karbon ayak izinin çok önem arz edeceğini, tesislerin enerji tüketiminin ne kadarının yenilenebilir enerjiden olduğunun belgelenecek olduğunu ve I-REC sertifikası kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini de belirtti.
“Enerji kaynaklarının hızla tüketilmesi, ülkeleri enerji verimliği konusunda çalışmalar ve yatırımlar yapmaya sevk etmiştir”
İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan ise, “Enerji gereksinimi; gerek nüfus artışı, sanayileşme, teknolojik gelişmeler ve insanlardaki konfor talebinden dolayı her geçen gün artmaktadır. Artan bu gereksinimin karşılanması için enerji kaynaklarının hızla tüketilmesi, enerji fiyatlarının hızla yükselmesi, ülkeleri enerji verimliği konusunda çalışmalar ve yatırımlar yapmaya sevk etmiştir.
Japonya ve batılı ülkelerde, 1970’li yıllarda yaşanan petrol krizleri ilk enerji verimliliği stratejilerinin geliştirilmesine ve uygulanmasına yol açmıştır. Ülkemizde ise 1995-2007 yılları arasında sanayi sektöründe enerji yönetimi gönüllülük esasına göre yürütülürken, ilk kez 2007 yılında çıkarılan Enerji Verimliliği Kanunu ile bina, sanayi ve hizmet sektöründe zorunlu hale getirilmiştir. 2008 yılında Binalarda Enerji Performansı yönetmeliği çıkmış; yapılara enerji sınıfı belirlenmesi, belirlenen enerji sınıfını sağlamayan yapıların tespit edilmesi, yeni inşa edilen yapıların enerji sınıflarına göre inşa edilmesi yönetmelikte belirtilmiştir. Şubat 2022 yılında yönetmelik 6. kez revize olmuştur. Bu revizyonla birlikte, yönetmeliğin 10. bölümünde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve neredeyse sıfır enerjili bina tanımı gündemimize girmiştir. Son revizyona kadar minimum C sınıfı yapılar inşa edilmesi veya mevcut yapıların C sınıfı olması öngörülürken, son revizyonla birlikte neredeyse sıfır enerjili bina niteliğindeki binaların enerji kimlik belgesindeki enerji performans sınıflarının B veya daha iyi olması aynı zamanda birincil enerji ihtiyacının en az yüzde on oranında yenilenebilir enerji kullanımına sahip olması zorunlu kılınmıştır.
Kağıt üzerinde güzel düzenlemeler yapılırken, maalesef uygulamada denetim yetersizliğinden dolayı gerekli uygulamalar doğru işlememektedir. Antalya özelinde mevcut ve inşa edilen yapılar için hazırlanan belgelerde minimum C sınıfı enerji kimlik belgesi yeterliğini sağlamaktadır. Özellikle mevcut binalar için bunun gerçekçi olmadığı hepimizin malumudur. Binaların enerji kimlik belgesi sınıflandırmaları Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yetkilendirdiği mimar ve mühendisler tarafından yapılmakta ve düzenlenen belgeler yine bakanlık tarafından denetlenmektedir. Gerçeğe aykırı belge düzenleyen mimar ve mühendislere birkaç ay belge düzenlememe cezası verilmektedir. Kanun ve yönetmeliklerle enerji verimliliğiyle ilgili gerekli düzenlemeler yapılmış ancak sektördeki denetimsizliklerden dolayı gerçek anlamda hedeflenen başarıya ulaştığını söylenemez” şeklinde konuştu.
Soru cevap ile devam eden toplantı; ANTGİAD Başkanı Osman Sert tarafından, günün anısına konuk konuşmacılar MMO Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan ve EMO Antalya Şube Başkanı Şaban Tat’a plaket takdim edilmesi ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.