Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, şubat ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, “Deprem bölgesindeki sanayicilerimizin eleman ihtiyacını karşılayacağız” dedi.
Ankara Sanayi Odası ‘Oda Meclisi 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet’ şubat ayı toplantısı ASO’da düzenlendi. Başkan Seyit Ardıç, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından Ankara Sanayi Odası Başkanlığı olarak gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Toplantı, “asrın felaketi” olarak nitelenen Türkiye’deki depremlerde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
“Afetten zarar gören vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz”
ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, meydana gelen depremin ardından bölgede oluşan hasarın hem bireysel hem toplumsal travmalara neden olduğunu söyledi. Ardıç, afet bölgelerine halktan insan gücü ve yardım aktığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Dünyanın birçok ülkesinden ülkemize yardım ve destek ulaştı. Felaketin boyutları, kara kışın ayazında yüreklerimizi yakarken, yardımlaşmanın ve dayanışmanın yüceliği manevi çabamız ve daha fazlasını yapabilmek için çaba göstermemize destek oldu. Biz de Ankara Sanayi Odası olarak, bu zorlu süreçte depremzede vatandaşlarımıza bir nebze derman olabilmek adına, tüm üyelerimizle ve meslek komitelerimizle birlikte çalışarak, afetten zarar gören vatandaşlarımızın yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Ankara Sanayi Odası olarak, hızla aksiyon aldık, Odamız bünyesindeki 40 meslek komitesi başkanımızın koordinasyonuyla deprem bölgesinde belirlenecek bir alanda ’Konteyner Yaşam Merkezi’ kurulması için çalışmalarımızı hemen başlattık. Deprem bölgesindeki olumsuz havanın etkisiyle geceyi dışarıda geçirmek iyice zorlaşırken, ASO olarak, tam donanımlı yaşam merkezi kurulması için kampanya başlattık. Bu vesile ile hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum, hepinizle gurur duyuyorum.”
“Depremin ekonomik etkilerini de olumsuz şekilde yaşayacağız”
ASO Başkanı Ardıç, yaşanan deprem nedeniyle bölgede makro dengelerin önemli oranda etkileneceğini söyleyerek, “Bu tür negatif arz yönlü şokların en önemli sonuçları, ilk etapta üretimde düşüş ve enflasyonla birlikte yaşanan durgunluktur. Geniş bir coğrafi alana yayılan depremin ortaya çıkardığı sosyolojik etkisi kadar ekonomik etkilerini de olumsuz şekilde yaşayacağız. Açıklanan resmi verilere göre depremden etkilenen 10 ilde toplam 13 milyondan fazla kişi yaşıyor ve bu sayı toplam Türkiye nüfusunun yüzde 15,7’sini oluşturuyor. 10 ilden oluşan bölge Türkiye’nin toplam gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 10,1’ini gerçekleştirirken, ekonomik büyümenin 1,15 puanı bu 10 il tarafından geliyor. Bölge ihracatımızın yüzde 8,5 kadarını gerçekleştiriyor. Tarımsal katma değerin yüzde 14,5 kadarı bu bölgeden geliyor. İmalat sanayi üretiminin yüzde 11,3 değerini gerçekleştiren bölge ağırlıklı olarak tekstil ve metal sektörleri ile öne çıkıyor. Yapılan ilk projeksiyonlar, depremin ülkemizin toplam gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 2’sine varabilecek bir kayba yol açtığına işaret ediyor. Bir başka çalışma, oluşan maddi hasarın 84 milyar dolar düzeyinde olabileceğini belirtiyor. Tespit edilen hasarın büyüklüğüne paralel olarak, büyüme tahminleri de depremin ardından aşağıya çekilerek revize ediliyor” diye konuştu.
“Deprem bölgesindeki sanayicilerimizin eleman ihtiyacını karşılamayı düşünüyoruz”
Başkan Ardıç, Kahramanmaraş depreminin ardından ülkenin geleceği, insanların refahı ve iyiliği için çok acil ve öncelikli olan meseleler bulunduğunu vurgulayarak, “Bunlardan birincisi, ileride yaşanacak olan deprem ve diğer doğal afetlere yönelik araştırmaların ve hazırlıkların hızla yapılmasıdır. Deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak depremleri yaşamamız kaçınılmaz olsa da can kayıplarının ve hasarın önüne geçebilmek, minimize edebilmek mümkündür. Yaşanan deprem felaketi sonrasındaki toparlanma sürecinde, bölgesel kalkınmanın hızla sağlanması açısından, depremden etkilenen illerde faaliyet gösteren reel sektör firmalarına yönelik özel ve kolaylaştırıcı, destekleyici uygulamaların devreye alınmasının önemini de belirtmek isterim. Bir diğer husus, yaşanan deprem felaketi sonrasında, barınma sorunundan dolayı çalışanların önemli bir kısmının deprem bölgesinin dışına çıkmasıdır. Afet bölgesindeki sanayicilerimizin üretime devam edebilmesi ülkemiz açısından çok önemli. Birçok firma işgücü yetersizliğinden ya fabrikasını kapattı ya da çok düşük kapasite ile üretim yapmaya devam ediyor. Bu itibarla bölgenin barınma sorunu ivedi bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Hükümetimiz tarafından bölgenin iş gücü ihtiyacının karşılanması için destek mekanizmaları devreye sokulmalıdır. Bu minvalde Ankaralı sanayiciler olarak geçici tersine göç adını verdiğimiz bir kampanya başlatıp, deprem bölgesindeki sanayicilerimizin eleman ihtiyacını geçici süre ile karşılamayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.