Kahramanmaraş merkezli 10 ili vuran yıkıcı depremlerin ardından 4 gün mahsur kaldığı evden çıkartılan yatağa bağımlı Bedriye Gökseven, getirildiği Aydın’da kendisine gönüllü olarak yardım edip banyo yaptıran Fulden Özsoy ve arkadaşı ile manevi bağ kurup aile gibi olurken, “Onlar benim kızım gibi oldular. Allah hepsinden razı olsun” dedi.
6 Şubat Pazartesi günü saat 04.17’de Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesinde 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İlk depremin ardından aynı gün içerisinde yine Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha yaşandı. “Asrın felaketi” olarak nitelendirilen depremlerde Kahramanmaraş başta olmak üzere Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ illeri de hasar gördü. Depremde 30 binin üzerinde kişi hayatını kaybederken, binlerce kişi de yaralandı.
Devlet imkanları seferber edildi
Adıyaman’ın Besni ilçesinde yaşayan, kalça kırığı dolayısıyla yatağa bağımlı olan ve gözlerindeki katarakt dolasıyla da görme kabiliyetini kısmen yitiren 85 yaşındaki Bedriye Gökseven ile 45 yaşındaki oğlu Ali Gökseven, depreme evlerinde yakalandı. İki depremde de oturdukları apartman yıkılmayan ancak hasar gören anne ve oğlu 4 gün boyunca evde mahsur kaldı. Felaketin 4’üncü gününde dışarıdaki yetkililere ulaşmayı başaran Ali Gökseven, annesi ile birlikte binadan tahliye edildi. Depremzede vatandaşlarla birlikte Aydın’a getirilen anne ve oğul Gökseven, ilgili kayıt işlemlerinin ardından Efeler ilçesindeki Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Adnan Menderes Öğrenci Yurdu’ndaki odalarına yerleştirilirken, diğer tüm depremzedeler gibi her türlü ihtiyaçlarının giderilmesi için devlet imkanları seferber edildi.
Banyo yaptırıp, tekerlekli sandalye temin etti
Öğrenci yurdunda kalan depremzede vatandaşlara yardım için gönüllü olarak gelen Fulden Özsoy ve arkadaşı Aysu Aldiken ise burada tanıştıkları Bedriye teyze ile manevi bir bağ yurdu. Yaşlı kadın ile kendi anneleri gibi ilgilenip banyo yaptıran Özsoy ve Aldiken, ihtiyacı olan tekerlekli sandalyeyi de temin ederek teslim etti. Her gün Bedriye teyzeyi arayıp yanına uğrayan, yaşlı kadının da “Kızım” diyerek bahsettiği gönüllüler Özsoy ve Aldiken, “Teyzemiz buradan gidene kadar her zaman yanındayız” dedi.
“Çok mutluyum, kızım gibi oldular”
Deprem anında yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlatan Bedriye Gökseven, “Depreme uykuda yakalandık. Bir uyandım ki yatağın altı gidip geliyor. Binamız çok kötü sallandı ve sesler gelmeye başladı. Çok şükür ki bina sağlam çıktı ve yıkılmadı. İkinci depreme de evde yakalandık. O zaman da kötü salladı. Depremlerin ardından bizden başka binada kimse kalmadı herkes çıktı. Ama ben yürüyemediğim için çıkamadık. Sonra bizi çıkartıp buraya kadar getirdiler. Burada da sağ olsunlar kızlarım geldiler, bana sahip çıktılar. Banyo yaptık, oturduk, sohbet ettik. Her gün geliyorlar, halimi hatırımı sorup bir şeye ihtiyacım olup olmadığını soruyorlar. Çok mutlu oluyorum. Kızım gibi oldular, hatta kızlarımdan üstteler” dedi.
“Elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım”
Depremzedelerin yerleştirildiği yurda gönüllü olarak destek olmak için geldiğini belirten 30 yaşındaki Fulden Özsoy, “Adıyaman’dan gelen depremzede vatandaşlarımıza gönüllü olarak destek olmak için buraya geldim. Burada da Bedriye teyzenin oğlu Ali bey ile tanıştım. Kendisi benden yorgan ve battaniye istedi. Daha sonra odaya istenilen malzemeleri vermek için odaya girdiğimde Bedriye teyze ile de tanıştık. Kendisinin yatalak olduğunu fark ettim. Teyzemiz oğlu ile tek başına olduğu için yardıma ihtiyaçları vardı. Teyzeyi banyo yaptırıp tekerlekli sandalye aldık. Güzel bir şekilde karnını doyurup, kendisi için gereken ne varsa yaptık. Elimden geldiğince yardım etmeye çalıştım, bundan sonra da yapabileceğim ne varsa yapmaya hazırım” diye konuştu.
“Teyzemiz buradan ayrılana kadar yanında olmaya devam edeceğiz”
Bedriye teyze ile her gün görüşen Özsoy, “Teyzemizi ilk gördüğüm andan itibaren çok sevdim, kanım kaynadı. O da bizi sevdi ve yardım etmemize çok mutlu oldu. Bizlerin ilgisi ve sevgisi üzerine gözlerinin içi gülüyordu. Aramızda bir bağ oluştu. Çalıştığımız için sürekli gelip gidemesek de her gün arayıp bir ihtiyaçlarının olup olmadığını soruyoruz, öğleden sonraları teyzemizin yanında olmaya çalışıyoruz. Buradan ayrılana kadar da yanında olmaya devam edeceğiz, tuttuğumuz eli bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
“4 gün boyunca dondurucu soğukta evde mahsur kaldık”
Depremde çok korktuklarını ancak annesinin durumu dolayısıyla dışarıya çıkamadıkları için 4 gün boyunca elektrik, su ve doğalgazı kesilen evde mahsur kaldıklarını ifade eden Ali Gökseven, “Annemin kalça kırığı var ve gözünde katarakt var. Bunların operasyonları riskli denildi ve bu nedenle ameliyat yaptıramadık. Diyabet, tansiyon ve kalp gibi rahatsızlıkları da var. Lokal anestezi şeklinde olabilir mi bilmiyorum ancak operasyonu. Ancak o şekilde olur, yoksa bu şekilde yatalak kalacak. Depremin olduğu gün annemle ilgilendiğim için saat 4’e kadar uyanıktım. Sonra bir ara içim geçmiş ve yaklaşık 15-20 dakika sonra da sallandık. Bütün eşyalar dağıldı, dolapların içerisindekiler yerlere döküldü, dolaplar devrildi. Çok fazla salladı. Binamızda şükürler olsun bir çökme olmadı ama apartman girişlerinde çatlaklar oluştu. Dışarıda 1 metreye yakın kar olmasına rağmen insanlar kendilerini dışarıya attı. Saatlerce dışarıda kaldılar. Soğuğa dayanamayıp evlere geri dönenler, arabalarına gidenler oldu. Ben de annem olduğu için çıkamadım. Depremde 4 gün evde mahsur kaldık. Elektrik, su ve doğalgaz yoktu. Annemden dolayı dışarıya da çıkamadık. Artçı sarsıntılar da bizleri çok korkuttu. Eksi 14 derece gibi dondurucu bir soğuk vardı. Sonra dışarıdaki arkadaşlar ile irtibata geçtim. Bizi binadan çıkartıp bir toplama merkezine aldılar. 3 gün boyunca orada kaldık. Sonrasında gerçekleştirilen planlama ve organizasyon neticesinde Aydın’a getirdiler. Burada da sağ olsunlar yetkililer ilk geldiğimiz günden beri bizimle çok güzel ilgileniyorlar” dedi.
“Burada bir aile gibi olduk”
Hem yurt görevlileri hem de annesi ile ilgilenen Fulden Özsoy ve arkadaşı ile bir aile gibi olduklarını kaydeden Gökseven, şunları söyledi:
“Fulden hanım ve arkadaşı da aynı şekilde buraya gönüllü olarak gelmişler ve bir vesile ile tanıştık. Annemle çok güzel ilgilendiler. Hiçbir şeyimiz yoktu, tüm ihtiyaçlarımız karşılandı. Kişisel temizlik ürünlerinden tutun da kıyafetlere kadar her türlü eksiğimiz giderildi. Kız kardeşlerimiz de sağ olsunlar annemin banyosunu yaptılar. Annemin burada bir anda 7-8 tane kızı oldu. Evlatlarından daha yakınlar şu anda. Biz onlardan çok memnunuz, buranın insanları çok iyi ve yardımseverler. Allah hepsinden razı olsun, hepsinin birini bin etsin. Halen daha depremin etkisindeyiz ve korkudan günlerce gözümüze uyku girmedi, yemek yiyemedik. Korkumuz hiç geçmedi, çoğu zaman sallanıyoruz diye hissediyoruz. Burası çok güzel kendi evimizde gibiyiz, çok şükür iki gündür kendimize gelmeye başladık. Allah kimseye böyle acılar göstermesin. Ülkemizi bu ve bunun gibi afetlerden korusun. Burada güvenliğinden tutun, aşçısına kadar herkes çok iyi ve ilgili. Gönüllü gelenler de aynı şekilde. Bir aile gibi olduk. Her türlü ihtiyaçlarımız karşılanıyor.”