Aydın’ın Nazilli ilçesinde 1937 yılında Atatürk tarafından hizmete açılan ve 2 binli yılların başında kapanan Sümer Basma Fabrikası ile özdeş Sümerbank Basma Fabrikası Camii’nin 73 yıl önce aslına uygun olarak yapılan maketi Sümer Müzesine bağışlandı.
1951 yılında yapımına başlanan ve 1959 yılında ibadete açılan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası Camii’nin 1950 yılında dönemin Marangoz Ustası Hüseyin Yılmaz ve arkadaşları tarafından tamamı gürgen ağacından hazırlanan Sümerbank Camiinin Maketi, Sümer Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin fesh olması ile Sümer Müzesi’ne devredildi. 2 binli yıllarda Sümer Basma Fabrikası’nın kapanmasının ardından bünyesinde barındırdığı birçok değerin fabrikanın idari binasında toplanmasıyla oluşturulmaya başlanan Sümerbank Müzesi’ne bağışlandı. Sümerbank Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Abdullah Ülgen, Sümerbanklılar Derneği Başkanı İlhan Öden, Mustafa Çakır, Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Nazilli Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof.Dr.Tuncay Ercan Sepetçioğlu’nu ziyaret ederek 73 yıllık maketi teslim etti.
“Tüm Türkiye’deki en güzel cami örneklerinden biri”
Sümerbank’ı ve o dönemleri yansıtan tüm objeleri müze çatısı altında bir araya getirmeye çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Tuncay Ercan Sepetçioğlu, “Bilindiği üzere 9 Ekim 1937 tarihinde bizzat Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından açılan Sümerbank Basma Fabrikası sadece Nazilli’nin değil aynı zamanda çevresinin de sosyo-ekonomi ve kültürel yapısını kökten değiştirmiştir. Ve bu alan bir endüstri mirası olarak da koruma altında. Ve şu anda Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sümer Kampüsü olarak görev yapmakta olan bu alanda bir küçük müzemiz de bulunuyor. Bugün ise her geçen gün bir takım farklı malzemelerle ve özellikle de fabrika döneminden kalan ürünlerle daha da zenginleşiyor. Bir tanesini de bugün müzemize kazandırmaktan çok büyük mutluluk duymaktayız. O da hemen arkamızda gördüğünüz Nazilli Sümerbank Camii. 1951 yılında temeli atılıyor. İbadete açılışı 1959 yılına tekabül ediyor. Dolayısıyla hem Aşağı Nazilli’nin artan nüfusunu ve ihtiyacını hem sadece fabrika değil mahalle babında da sağlayacak ve bu ihtiyacı giderecek bir caminin inşaatına 1951’de başlanıyor. Şu anda görmüş olduğunuz maket o yıllara ait yine Sümerbanklılar tarafından yaşama dökülmüş bir maket. Sümerbank Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanımız Abdullah Dülger ve yine Sümerbanklılar Derneği Başkanımız İlhan Öden ve Mustafa Çakır beyefendinin katkılarıyla bu eser müzemize kazandırılmış oldu” dedi.
Eserde çok büyük bir taş işçiliği olduğunu kaydeden Sepetçioğlu, “Bu eserde çok büyük bir taş işçiliği mevcut. Muhteşem mozaikleri ve aynı zamanda vitrayları var. Aynı zamanda ahşap işçiliği noktasında da Demokrat Parti döneminde sadece Aydın’da değil aslında tüm Türkiye’deki en güzel cami örneklerinden birisi bu. Bu caminin mimari kaynaklarda da belirtildiği üzere Ali Vesvi Egeli Beyefendi ve bunun haricinde başka eserlerde ortaya dökmüş bir kimse. Dönemin parasıyla 380 bin Türk Lirasına malolmuş bir cami. O günden günümüze Cami Yaşatma Derneği de faaliyet gösteriyordu. Geçen yıllarda yine İlhan Bey ve Mustafa Beyler sayesinde fabrikamızın 1933 ya da 1934 yılı başında tarihlenen Moskova’da yapılan bir maketini buraya kazandırmıştık. Aslında burasının sadece maddi kültür unsuru değil aynı zamanda toplumsal hafıza bakımından da çok değerli bir noktası var. Her geçen gün Nazilli biliyorsunuz selalarda aynı zamanda Sümerbank emeklilerinin birini yolcu ediyoruz. Dolayısıyla toplumsal belleğin bir yandan da kaynaklık etmesi babında sözlü tarih çalışmasının gerçekleşmesi lazım. Burada emeği geçen erkek ve kadın işçilerin hatta burada çocukluğu geçmiş olan Sümerbank çocuklarının, ne bileyim kreşte büyümüş burada eğitim görmüş olan kimselerin belleğinin kayda alınması gerekiyor. Böyle bir projemiz öncelikle mevcut. Bunun haricinde de yine belgeler maalesef dağınık vaziyette. Bir sanayi ve endüstri tarihimizin Sümerbank adına ve Nazilli adına benliğini yaşaması babında kaynakların dijitale aktarılması noktasında bir çalışmamız var. Umuyorum yakın gelecekte bunla ilgili de olumlu gelişmeler olacaktır ama tabi en büyük arzumuz isteğimiz bu kampüsün en azından bir kısmının bir endüstri mirası bir tekstil mirası babında güzel bir müzeye de dönüşmesi hem Nazilli‘nin tanıtımı açısından çok değerli olacak, turizm açısından inanılmaz bir artısı olacak. Çünkü her geçen gün artan derecede ziyaretçimiz var. Eminim profesyonel bir müze olduğu vakit burası dolup aşacaktır. Dolayısıyla Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası kapanmış olsa dahi bir müze halinde istihdam sağlayan bölgesine ekonomik olarak katkı sağlayan bir yer olacaktır. Arzumuz profesyonel bir müze haline gelmesidir” ifadelerini kullandı.
“Değerlerimize kavuşmak en büyük isteğimiz”
Sümerbanklılar Derneği Başkanı İlhan Öden ise, “Marangoz ustası rahmetli Hüseyin Yılmaz tarafından yapılmış ahşap kısımları kaba inşaat bölümleri hepsi o usta tarafından yapılmış. İçinin süslemeleri ve diğer süslemeler, bezemeler fabrikanın ressamları tarafından yapılmış yani bu cami maketi tamamen Nazilli Sümerbank ürünü yani fabrikanın çalışanları tarafından yapılmış. Muhtemelen cami yapılmadan önce model olarak kullanılmak üzere yapılmış. Fabrikayı kurtarmak belki mümkün değil ama Sümerbank müzesini ve buradaki sosyal tesisleri tekrar kazanmak hepimizin en büyük düşüncesi. Çabalarımız onun için. İnşallah bir gün bize de görmek nasip ifadelerini kullandı.
“Derneğimizin arşivinde bulunan her şeyi müzeye vereceğiz”
Sümerbank Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Abdullah Dülger de Sümerbank’ın ve ardından derneğin kapatılmasından dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Sümerbank’ın kapanması dolayısıyla müzemize katkı olsun düşüncesiyle hediye ettim. İnşallah bundan böyle burada müzemizde görmek, ziyaret etmek nasip olur herkese. Derneğimizin arşivinde bulunan her şeyi de müzemize emanet edeceğiz inşallah. Burada teşhir edilenleri bundan sonraki gelen nesillerde bu hatıralarımızı bizim takdir ederlerse Allah razı olsun hepsinden” dedi.