BURSA (İGFA) – Maltepe Üniversitesi İdeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekiye Kutlusoy’un yaptığı çevrim içi toplantıda, konuşmacı olarak Maltepe Üniversitesi İdeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Çotuksöken yer aldı. Prof. Dr. Betül Çotuksöken, antropontoloji sözünün antropoloji ve ontoloji kuramlarının birleştirilmesinden oluştuğunu tabir ederek, Türkçe’ye insan-varlıkbilimi olarak çevrilebileceğini kaydetti.
Prof. Dr. Çotuksöken, tekil tümel bağlantısının her yerde olduğunu söz ederek antropontolojinin durum, duruş, müsabaka, karşılama ve karşılaştırma örgüsünü içerdiğini lisana getirdi. İnsanların, olup bitenleri içeren fiziki dünyası ile dilek, kaide ve gereklilikleri içeren bir öteki dünya ortasında kaldığını tabir eden Prof. Dr. Çotuksöken, şöyle devam etti:
“İnsan ortadadır. Kendimizle başkaları ortasında. Tekil ile tümel ortasında. Tekil durmumuzu niyet biçimimizle, kavramlarımızla karşılıyoruz. Bir durumu, objeyi “ne ise o” anlayışı ile anlamak güç. Biz o nedenle kendi kavramlarımızla durumu kıymetlendiriyoruz. Olup bitenlerle kendimiz ortasına kavramlar koymayalım anlayışı var. Bence bu imkansız. Olayları kavramlarla, tümelle anlarız.
Nesnelerde bu durum kolaydır. Fakat, özgürlük, yürek, cömertlik, cumhuriyet üzere kavramlarda bunu yapamayız. Bunu kavramlarımızla yapabiliriz.
Yoksulluk bir durum adalet ve dayanışma ise bunun karşısındaki bizim duruşumuz. İnsanların ortasındaki çatışma aslında kavramlar ortasındaki çatışmadır. Bu çatışma, farklı kültürler, farklı omurların getirdiği kavramlardan kaynaklanır.”
Kavramların lisanla ortaya çıktığını da kaydeden Çotuksöken, “Dil bizim kaldıracımızdır. Kavramlar kaldıracımızdır. Yapay zeka da o denli. Var olanı insani özelliklerimizle karşılayabiliriz, karşılaştırıp bir duruş sergileyebiliriz” diye konuştu.
Prof. Dr. Çotuksöken, daha sonra iştirakçilerin sorularını da yanıtladı.
