UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bulunan tarihi evler çatkı sistemi ile inşa edilmesi özelliğiyle Japonya, Amerika ve diğer Avrupa ülkelerinde bilim adamları tarafından örnek olarak gösteriliyor.
18 ve 19. Yüzyıl Türk toplumunun geçmişini, kültürünü ve yaşama biçimi ile teknolojisini yansıtan tarihi Safranbolu Evleri yüzyıllar geçmesine rağmen orijinalliğini korumaya devam ediyor.
“En iyi korunan 20 kent” arasında bulunan kentteki tarihi evlerin temeli kayaya ulaşıncaya kadar kazılırken birbirinden bağımsız yapılan bölümleri ve ’çatkı’ denilen sistemle inşa edilme özelliği sayesinde deprem gibi doğal afetlerden etkilenmesi engelleniyor.
Karabük Üniversitesi Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Aysun Özköse, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, “Son depremler bize Safranbolu gibi daha sağlıklı kentlere bakmamız gerektiğini hatırlattı” dedi.
“Facia oluşturmaz, kaçış imkanı fazladır”
Çatkı sistemi hakkında bilgi veren Özköse, “Hafif bir sütun türüyle yapılmıştır. Ahşap çatkı sistemi herhangi bir yıpranma veya göçmede daha az insan kaybını sağlar. Facialar oluşturmaz, kaçış imkanı fazladır. Yatay dikey güçlere dayanıklıdır. Yapının bir noktası zarar görürse diğerini etkilemez. Ayakta kalır. Yüzlerce bağlantı noktası vardır. Bunun en güzel örneği Safranbolu. Bu sadece yapım sisteminden değil arazinin seçiminden de başlıyor. Tamamen kayalık zemine oturtuluyor” diye konuştu.
Başta Çankırı ile Safranbolu ve çevresinde belirli yıllarda meydana gelen depremlerde bu ahşap çatkı sistemiyle yapılan binaların zarar gördüğünü ancak yıkılmadığını belirten Köse, “Tamamen iskambil kağıdı gibi göçmemiştir. Bu ahşap çatkı sistemini yapan ustaların güvenli bir şekilde yapmasıdır” ifadelerini kullandı.
“Depreme dayanıklılığı toplantılarda örnek olarak verilmiştir”
Depremlere karşı Safranbolu’daki sisteminin incelendiğini ve üzerinde çalışıldığını aktaran Özköse şunları söyledi: “Gerek Türkiye’deki üniversiteler tarafından gerekse başta Japonya olmak üzere Amerika ve diğer Avrupa ülkelerindeki bilim adamları özellikle deprem konusundaki dayanıklılığı bilimsel toplantılarda ve yayınlarda da örnek olarak verilmiştir.”