Samsun’un Bafra ilçesinde okulun sundurmasından düşen parça, Adıyamanlı gencin deprem anında evden kaçarken yanına alabildiği tek eşyası olan cep telefonunu parçalayarak kullanılmaz hale getirdi. O anlar kameraya yansıdı.
18 Mart’ta Altınyaprak İlkokulu önünde meydana gelen olayda, Adıyaman depreminde yakınlarını kaybeden Furkan Bilal Gelerli (23), annesi ve kız kardeşi ile birlikte Bafra’ya geldi. Gelerli, Altınyaprak İlkokulu önünden geçerken okul bahçesinde İstiklal Marşı’nın okunması üzerine elindeki telefonu okulun duvarına koyarak saygı duruşunda bulundu. Durduğu yerde okulun bahçesinde bulunan sundurmadan kopan parça, Furkan Bilal Gelerli’yi teğet geçerek telefonun üzerine düştü. Gelerli, olayı yara almadan atlatırken deprem anında evden kaçarken yanına alabildiği tek eşyası olan cep telefonu parçalanarak kullanılmaz hale geldi.
O anları anlatan Gelerli, “Adıyaman’dan geldim, depremzedeyim. Adıyaman’da Bafralı komşumuz vardı. Evimiz yıkıldıktan sonra ’illa buraya gelin’ dediler. Bize ev kiraladılar. Olayın olduğu gün Adıyaman’a dönecektim, Adıyaman’daki evin enkaz kaldırma çalışmaları olacaktı, belki o esnada bir şey çıkartabiliriz, birkaç anı, değerli eşya gibisinden. O gün saat 17.00 gibi Adıyaman’a gidecektim. Memlekete giderken çadırda kalan dayılarıma, teyzelerime birkaç kurabiye, Bafra’nın nokulu falan aldım ağızları tatlansın diye. Farklı bir şeyler yesinler diye. Bizim evin önündeki okulda o gün 18 Mart’la ilgili bir program düzenliyorlardı. O esnada İstiklal Marşı okundu. İstiklal Marşı’nı duyunca elimdeki eşyaları bıraktım, telefonum elimdeydi. Telefonu okulun duvarının üzerine koydum. İstiklal Marşı’nın birinci kıtası bitti, ikinci kıtasının sonlarına doğru yukarıdan çat çat diye ses geldi. Sundurmanın parçası omzumu sıyırarak düştü. Bir milim daha solda olsaydım omzuma dik gelebilir, çok daha kötü şeyler olabilirdi. Ya da kafama da gelebilirdi. Düşen parça omzumu sıyırarak telefonumun üzerine düştü. Cep telefonum parçalandı. O an yaşadığım şok dolayısıyla elim ayağım birbirine girdi. O an çok korktum” dedi.
“Deprem anında evden aldığım tek şahsı eşyamdı”
Cep telefonunun deprem anında evden aldığı tek şahsi eşyası olduğunu anlatan Gelerli, “Burada annem ve kız kardeşim var. Babam 19 yıl önce vefat etti. Onlarla burada ilgilenmeye çalışıyorum. Şükrettim bir şey olmadı diye. Ben evden çıkarken evden aldığım tek şahsı eşyam cep telefonumdu. Burada benden önce anne ile küçük kızı geliyordu, onların üzerine de düşebilirdi. Zaten oradan yüzlerce çocuk gelip gidiyor. Okul müdürünün sicili etkilenmesin diye, talihsiz bir olay için zarar görmesin diye, ne bileyim belki gelecek için daha büyük planları vardır, önünü kapatmayım diye şikâyetçi olmadım. Telefonda tamir edilir mi edilmez mi bilmiyorum. Depremden kurtulup da gelip burada çok talihsiz bir olayla karşılaştım. Hemşirelik son sınıf öğrencisiyim. Osmaniye’de okuyordum, okulum da zarar gördü. Şu an on-line eğitim görüyorum. Haziranda mezun olacağız” diye konuştu.
“Ne kadar lüks içerisinde yaşadığımızın hiç farkında değilmişiz”
Depremzede Furkan Bilal Gelerli, “Buraya ilk geldiğimde etrafa baktım hayat normal, marketler çalışıyor, bakkallar var. Adıyaman da bir zamanlar öyleydi. Kendi memleketim de bir zamanlar öyleydi. O sabahın gecesine kadar da çok güzeldi. Ama bilmiyormuşuz ne kadar lüks içerisinde yaşadığımızın hiç farkında değilmişiz. Çünkü bir gecede hayatımız tepe taklak oldu” ifadelerini kullandı.