Diyarbakır’da 40 yılı aşkın süredir kahvaltı sektöründe nam salan ve ‘tabelasız’ kahvaltıcı olarak bilinen esnaf; 2,5 yıllık çalışma sonucu biber reçeli üretti. Kent gastronomisine miras bırakılan biber reçelinin dünyaya açılması hedefleniyor.
Merkez Yenişehir ilçesinde 40 yıla aşkındır kahvaltı sektöründe yer alan Alaadin Kılıç, 17 yıl önce kahvaltı salonu açtı. “Tabelası yok, lezzeti çok” olarak bilinen Diyarbakır’ın tabelasız kahvaltıcının 2,5 yıllık Ar-Ge çalışmaları sonuç verdi. Acı biber ile doğal yöntemlerle şeker kullanmadan reçel üreten Kılıç, üretilen reçelin iyi muhafaza edilmesi takdirde 4 yıl ömrü olduğunu dile getirdi.
İri ve etli biber olarak bilinen ve UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Hevsel Bahçeleri’ne ekerek doğal yöntemlerle ürettiği biberden, 1 günlük hazırlama aşamasından sonra şeker kullanmadan 7 gün güneşte bekleterek elde ettiği reçele 4 yıllık ömür biçildiğini söyleyen Kılıç, reçeli Diyarbakır’a kazandırdıklarını söyledi.
Diyarbakır mutfağının dünyada saygın bir mutfak olduğunu belirten Kılıç, “Hep geçmişten besledik. Biz de artık bir şeyler katmak istedik ve katmamız gerekiyordu. 2,5 yıldır biber reçeli üzerinde çalışıyoruz. En büyük özelliği şekersiz olması, acı ve tatlıyı bir araya getirmemiz. ‘Acıyı bal eyledik’ sözü bizi tetikledi ve 2,5 yıl sonucunda bu noktaya geldik” dedi.
Tamamen doğal yetiştirdikleri biberleri, geri dönüşüm olarak da aynı biberlerin tohumlarını toprakla buluşturup sofraya getirdiklerini aktaran Kılıç, “Biberin biraz tok kuşbaşı şeklinde olması lazım, ince biberler eriyebiliyor, zenginlik açısından kalın etli olması gerek. Kırmızı daha göze geldiği için tercih ettik fakat yeşilde de deneyince iyi sonuç aldık. Hazırlanma aşaması bir günde tamamlıyoruz, 7 gün güneşte bekletildikten sonra soframıza getiriyoruz. 4 yıl boyunca hiç bozulmadan dolap dışında tutabiliriz” diye konuştu.
“Rahatlıkla 4 yıl muhafaza edilebilir”
Tamamen doğal olup güneşte demlediği için çok rahatlıkla 4 yıl muhafaza edilebilen bu biber reçeli için de piyasaya açılmayı yakın zamanda düşündüklerini kaydeden Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tescili Diyarbakır’ın, belgeyi Diyarbakır gastronomi mutfağına bıraktık. 1 yıl önce müşteri tanıtım aşamasına geldiğimizde önce soğuk bakıldı; sonra tadına bakıldığında acı, daha sonradan tatlı olduğunu söylediler. Kesinlikle şeker kullanmıyoruz, tamamen ekoloji çalıştığımız için şeker otunu ekip onu kurutup besleniyoruz. Normal bildiğimiz çay ve tatlılarda kullandığımız şekerlerden 300 kat daha tatlı çıktı laboratuvar sonuçlarında. Acı ve tatlı orantılı damağa geliyor, önce acıyı alıyor sonra da tatlıyı.”