Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) Genel Müdürü ve Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TESAB) Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Alagöz, yerli jeneratörlerde seri üretime geçmek için kurulan fabrika ile ilgili, “Jeneratör fabrikamız üretime başladı. Jeneratör fabrikamız bundan tam 10 gün önce ilk sargısını sarmaya başladı” dedi.
EÜAŞ Genel Müdürü ve TESAB Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Alagöz, enerji ve enerji teknolojileri hakkında eğitimin etkili bir şekilde verilebilmesi amacını güden “Enerjide Dönüşüm ve TESAB Yayınları Lansmanı”na katıldı. Alagöz, lansman çerçevesinde teknolojide dünya liderliğine yürümek için iyi yetişmiş insan kaynaklarına ihtiyaç olduğunu, bunun için de yaptıkları araştırmaları yayına dönüştürdüklerini belirtti. Alagöz, lansmanın adından gündemdeki enerji konuları hakkında İhlas Haber Ajansı’na (İHA) değerlendirmelerde bunundu. Dünyada enerji alanında dönüşüm yaşandığını ifade eden Alagöz, “Bütün enerji teknolojileri üretenlerin ana gündemi enerjideki dönüşüm. Enerjide dönüşümün sebeplerinden bir tanesi kaynak çeşitliliğinin yetersiz olması ve bütün ülkelerde homojen olarak olmaması. Yeni her ülke her kaynağa eşit bir şekilde ulaşamıyor. Bir diğer sebebi de karbon emisyonunun daha düşük olduğu bir dünya oluşturmak. Üçüncü sebep ise ülkenin ve dünyanın ihtiyacı olan enerjiyi üretirken daha ileride elektrifikasyonla artacak olan enerji ihtiyacının da bir şekilde karşılanması lazım. Gözlerden kaçan ve çok ciddi bir eksiğimiz olan diğer konu ise insan kaynağı. Dolayısıyla daha çok insan kaynağı yetiştirebilmek için biz bu yayınlarımızla insanlarımızın araştırmaları için hem bir kaynak oluşturuyoruz hem de bir heyecan oluşturmasını hedefliyoruz. Teknolojide biz neredeyiz, nereye gidiyoruz, teknolojide Türkiye’nin bütün dünya teknolojileriyle yarışırken ortaya koymuş olduğu gelişmeleri aynı anda veya birkaç adım önünde götürmemiz gerekiyor. Mademki dünya liderliğine soyunmuş bir ülkeyiz, teknolojide de dünya liderliğine yürümek zorundayız. Bunun da tek çaresi çok iyi yetişmiş insan kaynakları. Dolayısıyla biz insan kaynaklarımızı daha iyi bir seviyeye getirebilmek için bu araştırmalarımızı yayına dönüştürdük” dedi.
“Jeneratör fabrikamız üretime başladı”
Daha önceki konuşmalarında 2023’ün ikinci çeyreğinde jeneratör fabrikasının üretime başlayacağını söylediğini hatırlatan Alagöz, fabrika hakkındaki son gelişmeleri şöyle aktardı:
“Jeneratör fabrikamız üretime başladı. Jeneratör fabrikamız bundan tam 10 gün önce ilk sargısını sarmaya başladı. Tasarımını, mühendisliğini önceden yapmış olduğumuz Sakarya Nehri üzerindeki Hasan Polatkan Santralimizin ilk jeneratörünü üretmek üzerine sargılarımızı üretmeye başladık. Dolayısıyla jeneratör fabrikamız söz verdiğimiz gibi 2023’ün ikinci çeyreğinin tam da başında, nisan ayında faaliyete girdi. Bundan ötürü de çok mutluyuz. Jeneratör ve motorda Türkiye’de üretim vardı eskiden de ancak bunlar küçük güçlerle yönetilebiliyordu. Şu anda biz Türkiye’nin en büyük jeneratörünü üretecek bir mekanizma kurduk. Tek başına 300 megawattlık enerji üretebilen jeneratörlerimiz var. Bizim santrallerimizin kapasitesi maksimum 540 megawatlık jeneratörler üretmek üzerine. Bu da Türkiye’nin en büyük jeneratörü, dünyanın da en büyük jeneratörlerinden biri olacak bir jeneratör fabrikasıdır.”
“Akkuyu’da kurulacak bu santral ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak”
Alagöz, 27 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yapacağı Akkuyu Nükleer Enerji Santrali hakkında da konuştu. Dünyada enerjide konuşulan en önemli konunun enerji dönüşümü olduğunu söyleyen Alagöz, “Enerji dönüşümünü tetikleyen ana unsurlardan bir tanesi karbon salınımının aşağıya çekilmesi. Karbon salınımının aşağıya çekilmesi için dünyanın teknolojik olarak kabul ettiği en temiz kaynak nükleer enerji. Dolayısıyla nükleer enerjiden elektrik üretilmesiyle biz hem karbon emisyonunu aşağıya indireceğiz hem de ülkemizin enerjideki yurt dışına bağımlılığını azaltmış olacağız. Akkuyu’da kurulacak bu santral ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak. Türkiye çok hızlı büyüyor. Elektrik ihtiyacı da çok hızlı artıyor. Çok yakın zamanda bu yüzde 20 beklentimiz yüzde 9, 8, 7 gibi değerlere düşebilir. Dolayısıyla bizim asıl üzerinde durmamız gerek şey ‘SMR Small Modular Reactor’, yani küçük nükleer santraller. Küçük nükleer santraller konusunda biz teknolojiler üretiyoruz. Şu anda dünya teknolojisiyle yarışır haldeyiz. Çalışma gruplarımızla ve Enerji Bakanlığındaki kurumlarımızla çok ciddi noktalara ulaştık. Bazı aşamaları geçtiğimizi söyleyebiliriz” dedi.
Alagöz, küçük nükleer reaktörler hakkında dünyada henüz ipi göğüsleyen bir ülke veya bir firma olmadığını, Türkiye’nin ise bu noktada ipi göğüslemek için hedeflerini büyütmüş bir ülke olduğunu sözlerine ekledi.