Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerde, insanlara yardımcı olmak için işini ve hayatını kenara bırakarak gelen İsrail sağlık heyetinde Pratisyen Hekim Lidor Peretz, enkazdan çıkarılan iki kardeşi ekibi ile hayata döndürdüğü anları sevinç içinde anlattı.
10 ilde yıkıcı hasara neden olan, Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüklerinde meydana gelen depremlerde dünyanın dört bir yanından arama kurtarma ve sağlık ekibi görevlendirildi. Depremde zarar gören insanlara yardımcı olmak için ailesini, işini, evini ve konforunu bırakarak Türkiye’ye gelen heyetler arasında İsrailliler de yer aldı. İsrail sağlık heyetinde pratisyen hekim olarak görev yapan Lidor Peretz, depremin 9. gününde, başından geçenleri İHA muhabirine anlattı.
“Türklere umut olmak için geldik”
İsrail sağlık heyetinin yoğum bakım ünitesinde görev yaptığı bilgisini veren Peretz, “Ünitemizde on dokuzdan fazla hastayla ilgilendik, ilgileniyoruz. Bunlardan yedisi çocuktu. Çok çok duygusal bir an hatırlıyorum. İki hasta aldık. İlki 7 buçuk yaşındaki bir erkek çocuktu. Düşük vücut ısısı olan hipotermi ve uzun süredir hareket etmediği için kaslarda hasar olmasına neden olan rabdomiyoliz ile geldi ve şiddetli dehidrasyonu vardı. Ekibi hatırlıyorum, meslektaşlarımla onu çevreledik. Ona elimizden geldiğince yardım ettik. Ve sonuç inanılmazdı. Hayata döndü. Bu gerçekten inanılmaz bir andı. Harikaydı. İkinci hastamız da onun kardeşi olan 2 buçuk yaşındaki bir erkek çocuktu. Ne yazık ki ailelerin diğer üyeleri hayatlarını kaybetti ama iki kardeşin bir araya gelmesi bizim için çok duygulandırıcıydı. İşte bunun için geldik. Bu yüzden geldik; yardım etmek, bu hikayeleri bulmak, bu insanlara sahip olabilecekleri en iyi yaşam için umut vermeye geldik” dedi.
“Burada olmaktan gurur duyuyoruz”
Ekiplerinde 10 üyeleri olduğunu dile getiren Peretz, “Çoğu hemşire. Yoğun bakımda ise dört uzmanımız var. Ben bu görev sırasında onlara yardımcı olan bir pratisyen hekimim. Elimizden geleni yaptık. Yoğun bakım ünitesi, depremden kurtulanların bir parçası olmayan birçok hastayla ilgilendi. Mekanik ventilasyona ihtiyaç duyanlar, çeşitli dahili ve diğer tıbbi sorunları olanlar için diğer genel durumlar gibi. Bunu, hastaneyi yeniden hayata döndürmek için burada da görevlendirilen Türk ekibiyle birlikte görebildik. Bu bizim için oldukça duygusal ve şaşırtıcıydı. Şehrin canlandığını ve Türkiye’nin yeniden canlandığını görmek güzel. Ve burada olmaktan çok çok keyif aldık. Burada olmaktan gurur duyuyoruz” diye konuştu.
“Irkı ne olursa olsun, cinsiyeti ne olursa olsun, herkes buraya yardıma geldi
Yaşanan afeti değerlendiren Peretz, şunları söyledi:
“Maalesef çok kötü bir durum. Öngörülemeyen bir şey. Her yerde olabilir. İsrail’de bile olabilir bugünlerde. Çünkü aynı tektonik levhaları paylaşıyoruz. Tüm ülkelerden, dünyanın her yerinden gelen ekipleri görebildik. İsrail tarafı, hiçbir önyargı olmaksızın, hiçbir fikir ayrılığı gözetmeksizin yardım etmek, dünyayı birleştirmek için buraya geldi. Irkı ne olursa olsun, cinsiyeti ne olursa olsun, herkes buraya yardıma geldi. Ne yazık ki, sonuçlar çok çok berbat oldu. Burada çok can kaybımız oldu. Ama aynı zamanda çok çok başarılı hikayeler. Tünelin sonundaki ışık göründü. Bu bizim için bir umut.”
“Türk halkı bize gerçekten saygı duydu ve bizi kabul etti”
Dünyanın dört bir yanında görevlendirilen heyetler arasında İsrail heyeti için gönüllü olduğunu ifade eden Peretz, “Her birimiz gelip yardım etmek için işimizi ve hayatımızı bıraktık. Bu bizim için önemli. Bu, ulusal misyonumuzun bir parçasıdır: Yapabileceğimiz her yerde yardım etmek. Orduda komutanım tarafından gönüllü olarak görevlendirildim. Ama bunu sıcak bir kalple yaptım. Burada bulunmaktan asla gücenmedim. Burada olmaktan keyif aldım. Türk halkı bize gerçekten saygı duydu ve bizi kabul etti. Elimizden geldiğince onlara yardım edebildik” şeklinde konuştu.