Kursat Hardal İş bu köşe yazı’sında, herhangi bir ırkı-dini-siyasi görüşü karalama amacıyla kaleme alınmamıştır. Tamamı şahsi görüşlerden oluşup daima eleştiriye ve tartışmaya açıktır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Türk Ceza Kanunumuz ‘Suçta ve Cezada Kanunilik’ ilkesini benimsemiş ve kanun metninde bu ilkeye yer vermiştir. Bu ilke çeşitli cümlelerle isimlendirilmektedir. Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi bir diğer isimlendirilme şeklidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Madde 38 – Suç ve Cezalara İlişkin Esaslar
Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.
Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez. Ceza sorumluluğu şahsidir. Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.
Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez. İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir. Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
Türk Ceza Kanunu Madde 2 – Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi
Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz. İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
Açıklama
Suçta ve cezada kanunilik ilkesi devlet ve vatandaş arasındaki dengeyi sağlayan bir ilkedir. Nitekim bu ilkenin varlığı ile devletin keyfi suç oluşturmasını, sınırsız veya öngörülemez bir ceza vermesinin önüne geçerek, bireyin devlet ve toplum nezdinde özgürlüğünü genişletir.
Bu ilke çok açık ve anlaşılır şekilde hem anayasamızda hem de ceza kanunumuzda yer almıştır. Maalesef günümüzde suç olmayan eylemler ve söylemler kıyas yasağı delinerek ve kötü niyetli geniş yorumlar ile cezalandırılmaya çalışılsa da anayasamız ve kanunlarımız bu durumlara karşı hazırlanmıştır. Nitekim hukuk yalnızca bugüne ilişkin bir bakış açısıyla şekil almaz. Hukuk geçmişin birikimi, şimdinin görüntüsü ve geleceğin öngörüsüne göre şekillenmektedir.
KÜRŞAT HARDAL