Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un İstanbul’da 1 buçuk milyon riskli binanın taşınacağı açıklamasını değerlendirdi. Ilıcalı, bu açıklamaya göre kişi bazlı hesaplama yapıldığında 6 milyon vatandaşın muhtemel bir deprem riskinden kurtarılmış olacağını belirterek, “Bunun önemli bir çalışma olduğunu görüyoruz. Bir an önce uygulamaya geçmesini bekliyoruz” dedi.
İnşaat Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, katıldığı bir program sonrası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un dün yaptığı İstanbul’da 1 buçuk milyon riskli binanın taşınacağı yönündeki açıklamasını değerlendirdi. Bu çalışmayı son derece önemli bulduklarını ve bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Ilıcalı, bu sayede 6 milyon vatandaşın deprem riskinden kurtarılmış olacağını belirtti.
“6 milyon vatandaş, neredeyse İstanbul’un yarısı muhtemel bir deprem riskinden kurtarılmış olacak”
Ilıcalı, “Bugün belediyenin toplantısına katıldım. Olası bir depremde ne kadar binanın yıkılacağını biliyoruz. Hangi ilçelerde olduğunu biliyoruz. Bunun için bir an önce o riskli alanları daha rezerv alanlara her yönden güvenliği sağlanmış, testleri yapılmış alanlara taşımamız lazım. Nereler buralar? Faydan uzaklık burada kriterlerden en önemli kriter. Zemin durumu, zemin etüdü yapılmış, fayın uzaklığı, belli mesafenin üzerinde. Bir de yapılaşma şartları zaten kendi elimizde. Yatay mimari, az katlı yapılmalı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız bu manada rezerv alanlar ayırmış. Biri Avrupa yakasında, biri Asya yakasında. Burada da yaklaşık 1 buçuk milyon dediğimiz zaman 4 kişi düşünürsek 6 milyon. Yani 6 milyon, neredeyse İstanbul’un yarısını olası bir deprem riskinden kurtarmış oluyoruz. Bir de binadan gidersek, yani ağır hasar alacak, yıkılacak bina sayılarını biliyoruz. İşte 30 bin, 40 bin değişik çalışmalar var. Buradan da bir konut sayısını hesapladığımız zaman bakanlığın aldığı 1 buçuk milyon konut sayısı çok güvenli. Yani orta hasarlı olacak binaları da dahil etmiş. Bunun önemli bir çalışma olduğunu görüyoruz. Bunun bir an önce de uygulamaya geçmesini bekliyoruz. Denizden, güneyden kuzeye doğru gittikçe hem faydan uzaklaşıyoruz, hem de zeminin taşıma gücü açısından daha güçlü bir zemin olduğunu görüyoruz. Bu alanlar kuzeye doğru faydan uzak, taşıma gücü açısından yüksek, sıvılaşmanın olmayacağı yerler. Zemin durumu çok önemli. Bakanlığın açıkladığı yerlerde de uzun zamandır bu mikro bölgeleme çalışmaları zaten yapılmış. Hiç riske bırakamayız. Bu adımları süratli bir şekilde atmamız lazım” ifadelerini kullandı.