İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, Birleşmiş Milletler’e (BM) göre dünyada 2,2 milyar insanın güvenli içme suyundan mahrum olduğunu söyledi.
Atakum Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü “22 Mart Dünya Su Günü” kapsamında, “2. Yüzyılımızda Su Yönetimi” konulu panel düzenledi. Atakum Belediyesi Hasan Ali Yücel Gençlik Bilim ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen “2. Yüzyılımızda Su Yönetimi” konulu panele katılımcı olarak İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, dünyada yaşanan su kıtlığı ve kaynakların doğru kullanılması hakkında bilgi verdi.
“4,2 milyar insan, dünya nüfusunun yüzde 55’i sağlıklı su olan sanitasyon hizmetinden mahrum”
“Su sıkıntısı dediğimiz şey karşımıza afet ve felaketlerle de çıkabiliyor” diyen Dr. Baran Bozoğlu, “BM dünyada 2,2 milyar insanın güvenli içme suyundan mahrum olduğunu söylüyor. 4,2 milyar insan ise dünya nüfusunun yüzde 55’i sağlıklı sanitasyon hizmetinden, yani temiz içme suyundan mahrum olduğunu belirtiyor. Afrika, Asya coğrafyası ve güncel olarak depremi yaşayan 10 şehrimizde çok ciddi bir su ve sanitasyon problemi yaşanıyor. Suyu konuşurken mevcut durumu da göz önünde bulundurmamız lazım. Şu an deprem bölgesindeki insanlarımız sağlıklı temiz suyu bulmakta sıkıntı yaşıyorlar. Sadece içmek için değil kullanmak için de büyük bir su problemi olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla su sıkıntısı dediğimiz şey karşımıza afet ve felaketlerle de çıkabiliyor. Uluslararası raporlarda ülkemizin yüzde 35 oranında güvenli sanitasyon yani temiz su yetersizliği belirtiliyor. İnsanların evinden içme suyu akıyor ancak bu su gerçekten temiz bir su mu bunu bilmemiz gerekiyor. Atık suların sadece yüzde 36’sının uygun şekilde arıtıldığı yine bu raporlarda belirtiliyor. Ülkemizin temiz su kaynaklarının yüzde 45 oranında bir çekilme olduğu ve kuraklık problemi anlamında ciddi bir risk altında olduğumuzu bu raporda söylüyor” diye konuştu.
“Şu anda 1,1 derecelik oranı ekosistem yansımasını olarak görüyoruz”
Dünya ekosistemi hakkında bilgi veren Bozoğlu, “Dünya sıcaklığı gittikçe artmaya başlıyor. Şu anda sanayi devrimine göre 1,1 derece artmış durumda. Şu anda 1,1 derecelik oranı ekosistemde yansımasını görüyoruz. Bu belirli coğrafyalarda, İç Anadolu Bölgesi’nde kuraklık demektir. Karadeniz Bölgesi’nde yağışın şiddetlenmesi, kısa sürede çok yoğun yağışın gelmesi demektir. Tabii ki her coğrafyanın kendi problemi oluyor. Mesela Sibirya bölgesinde Rusya’nın mutlu olduğunu görüyoruz. Çünkü buzullar eridiği için yer altı kaynaklarına ulaşmaya başlıyorlar. Tabii bu iklim değişikliği bizim içinde olduğumuz bir süreçtir” şeklinde konuştu.