Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği hakkında ‘hukuka ve ahlaka aykırılık’ gerekçesiyle açılan fesih davasının görülmesine devam edildi. Duruşmanın ardından açıklama yapan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, ahlaksızlık ve sapkınlığa müsaade edilmemesini istedi.
Beyoğlu’nda bulunan Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne ‘hukuka ve ahlaka aykırılık’ gerekçesiyle açılan fesih davasının görülmesine devam edildi. İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada dernek avukatları, İçişleri Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları katıldı. Duruşmayı eski AK Parti Milletvekili Metin Külünk de izleyici olarak takip etti. Mahkeme, önceki ara karar gereği dosyanın hâlâ bilirkişide olduğunu aktardı.
Duruşmada İçişleri Bakanlığı avukatı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, müdahilliğe ilişkin davalı tarafın itirazlarını kabul etmediklerini söyledi. Davalı dernek avukatları ise dosyanın bilirkişide olduğu gerekçesiyle eksik hususların giderilmesini istedi. Mahkeme, dosyanın bilirkişiden dönüşünün beklenmesine ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
“Ahlaksızlık ve sapkınlık üstüne dönmüş Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin kapatılması gerekmektedir”
Duruşmanın ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican, “Malum bugün Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin feshine ve kapatılmasına yönelik duruşmanın üçüncüsüne katıldık. Burada tamamen gençlere PKK sempatizanlığı aşılanıyor, gençlere LGBT propagandası yapılıyor, eşcinsellik özendiriliyor ve milletimizin değerlerine, inançlarına mugayir propagandalar yapılıyor ve bunu açık bir şekilde yapıyorlar. Sosyal medyada da paylaşıyorlar ve biz Müslümanlar olarak bunu izliyoruz. Bu mahkemeye geldik, bakın burada 50-100 kişi arkadaşımızdan Allah razı olsun. Ben isterdim ki diğer sivil toplum kuruluşlarının hepsi burada olsun çünkü artık burada ahlaksızlık ve sapkınlık üstüne dönmüş Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin kapatılması kesinlikle gerekmektedir’’ dedi.
“Ahlaksızlığın ve namussuzluğun adına ’onur yürüyüşü’ diyorlar”
Müdafaa-i İslam Derneği Başkanı Erdem Özveren ise “Diyorlar ya ’onur yürüyüşü’, neye onur yürüyüşü diyorlar? İnsanı tarihten silmeye. Erkeğin erkekle, kadının kadınla beraber olması durumunda 100 yıl sonra dünyada nesil kalmaz. Erkekle erkek, kadınla kadın birlikte olursa yeryüzünde insan olur mu? Üreme olur mu? Çocuk olur mu? Ahlaksızlığın ve namussuzluğun adına onur yürüyüşü diyorlar. Asıl onur yürüyüşü, Yavuz Sultan Selim’lerin, Sultan Fatih’lerin emanetine sahip çıkanların yürüyüşüdür. Allah’ın izniyle bu topraklarda ahlaksızlığın ve namussuzluğun, bu tür derneklerin kök salmasına asla müsaade etmeyeceğiz, normalleşmesine de inşallah müsaade etmeyeceğiz’’ ifadelerini kullandı.
Duruşmaya ilişkin bilgi veren Avukat Yurdal Kılıçer de, “İçişleri Bakanlığı ve Aile Bakanlığı davaya müdahil olmak için talepte bulunmuştular. Karşı taraf, yani Tarlabaşı Toplum Merkezi avukatları bu müdahilliğe itiraz etmişlerdi. Mahkeme, bu itirazlarını reddetti. Dolayısıyla İçişleri Bakanlığı ve Aile Bakanlığı’nın dosyada müdahil olarak, taraf olarak devamı sağlandı. Duruşmayı 21 Şubat 11.30’a erteledi. Dava bu şekilde devam edecek’’ dedi.