Ekseriyeti din görevlisi 19 gönüllüden oluşan Türkiye Diyanet Vakfı Bartın Arama-Kurtarma Ekibi Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde görevlendirildi. Ekskavatör operatörü, sağlık teknisyeni, dalgıç ve inşaat ustası gibi farklı meslek gruplarından kişilerinde yer aldığı ekip enkazların altında verdikleri mücadele ile çok sayıda vatandaşı sağ olarak kurtardı.
Türkiye’de 7 ilde arama-kurtarma ekibi bulunan ve ekseriyeti gönüllü din görevlilerinden oluşan Türk Diyanet Vakfı Bartın Arama-Kurtarma Ekibi 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde görevlendirildi.
Deprem gecesi Bartın AFAD binasında toplanan ve günü ilk ışıklarıyla Nurdağı ilçesine ulaşmak üzere yola çıkan TDV Bartın Arama-Kurtarma Ekibi görevli oldukları 13 günde 17 vatandaşı enkaz altından sağ çıkardı. Gölcük, Düzce ve İzmir depremlerinde görev alan, içlerinde ekskavatör operatörü, sağlık teknisyeni, dalgıç ve inşaat ustası gibi farklı meslek gruplarından kişilerinde yer aldığı ekip, Nurdağı ilçesinde arama-kurtarma çalışmalarının yanı sıra depremzedelerin ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında da büyük çaba gösterdi.
“Sağ çıkardığımız insanlar yorgunluklarımızı unutturdu”
Deprem sabahı günün ilk ışıklarıyla yola çıkıp 15 saatlik yorucu bir yolcuğun ardından bölgeye ulaşır ulaşmaz çalışmalara başladıklarını, enkazdan sağ çıkardıkları insanların yorgunluklarını unutturup kendilerine daha fazla çalışma gücü verdiğini söyleyen ekip üyesi Türkiye Diyanet Vakfı Bartın Sorumlusu Hüseyin Uslu, “Yoğun ve yorgun bir 15 saatten sonra Nurdağı bölgesine ulaşmış sayıldık. Araçlarımızı Nurdağı’na 2 kilometre kala bırakmak zorunda kaldık. Ekiplerimizle koruyucu ekipmanlarımızı aldık ve oradaki koordinasyon merkezine yürüyerek vardık. Tabi olayın boyutunu orada daha iyi anlıyorsunuz ve çalışma azminiz orada pekişiyor. Yorulmak nedir, bir an önce binaya gireyim, bir an önce bir vatandaşımıza sağ ulaşalım diyerek çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Koordinasyon merkezinden bize verilen koordinatlara gittik Bartın AFAD’la birlikte. Gece saat 01:30’da çalışmaya başladık. Yapılan dinlemelerde binada bir kişinin sesine ulaştık. Artçı sarsıntılar art arda geliyordu. Tabi kendimize güvenli bir nokta oluşturduk çalışmalarımıza başladık. Gece 01:30’da sabah 06:00’ya kadar bir genç kardeşimize orada ulaştık. Çok güzel, sevinçli ve gururlu bir şekilde orada kardeşimizi çıkarttık. Bize gurur verdi, heyecan verdi. 13 gün boyunca o gurur ve heyecanla durmak bilmeden, dur durak olmadan çalıştık” dedi.
TDV Bartın Arama-Kurtarma Ekibinin lideri Satı İnan da gece saatlerinde ulaştıkları Nurdağı ilçesinde çalışmalara hemen başladıklarını ancak depremin boyutunun gün ağarınca ortaya çıktığını belirterek, “Grubumuz 19 gönüllü arkadaşımızdan oluşmakta. Bölgemiz afet bölgesi olması hasebiyle grubumuzdaki birçok arkadaşımızda farklı özellikler var. Aramızda ekskavatör operatörümüz, sağlık teknisyenimiz, dalgıç ve inşaatçımız olmak üzere 19 gönüllüden oluştuk. Deprem günü 15 saatlik uzun bir yolculuktan sonra geceleyin Nurdağı’na indik. İlk enkazdaki çalışmamızda 6 saatlik bir çalışma sonucunda genç bir bayan kardeşimizi kurtarmanın heyecanıyla ertesi güne ulaştık. Olayın vahametini, büyüklüğünü biz gün aydınlanınca ortaya çıktı. Çünkü her taraf enkaz halinde. Hakikaten bu televizyonlarda normalde film gibi görünen şeyler o bölgeye gidip, o enkazın ortasında kaldığımız zaman daha farklı boyutta görünüyor” dedi.
“12 gün boyunca özveriyle çalıştık”
Ekip olarak vardiyalı çalıştıklarını arama-kurtarma çalışmalarının yanı sıra depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılaşabilmesi içinde seferber olduklarını anlatan ekip lideri İnan, “Yavuz Selim Mahallesinde 3’üncü günde yine biz orada çalışan birkaç asker kardeşimiz vardı. Oradan bize seslendiler. Bize yardımcı olur musunuz dediler. Bartın AFAD ile birlikte koordineli çalıştığımız için ekipmanlarımız tamdı. Ekipmanlarımızı alıp oraya gittik. Tabi heyecanlandık, sesleri duyduk. Yaklaşık 2-3 saatlik bir çalışma sonunda 2 katlı tabyayı deldik. İlk önce kız kardeşimize ulaştık. Sonrasında annesine ulaştık. Tabi babaları da vefat etmişti. Ben 99 depremine de katılmıştım bu tür şeylerde gerçekten duygulanıyorum. Yani bunu bazı kavramlarla anlatmak zor. Yaşamak gerekiyor. O yüzden insan bazı şeyleri yaşamayınca anlamıyor. Hakikaten anlatması çok zor. Orada bir can kurtarıyorsun çok seviniyorsun ama canın yanında bir kardeşimiz vefat etmiş çok üzülüyorsun. Aslında biz orada hem üzüldük hem ağladık hepsi bir arada oldu. Biz orada 2 vardiya olarak çalıştık. 6 kişilik vardiyamız çalışırken diğer vardiyamız dinlenmek için sahadaydı ama onlarda hiç boş durmadılar. Enkaz etraflarında yakınlarını bekleyen insanların acılarını paylaştılar. Kur’an-ı Kerim okudular. Hakikaten hiç boş durulmadı. 12 gün boyunca çok özveriyle çalıştık. Bu konuda mutluyuz demekte çok zor ama elimizden gelen gayreti gösterme çabası içinde olduk” şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremler ile 99 depremlerinin mukayese edilemeyeceğini de sözlerine ekleyen İnan, “1999 depreminde ben Bartın’da İl Müftülüğü olarak buradan 5-6 arkadaşımızla gönüllü olarak Gölcük, Değirmendere, Harmandere ve Yalova bölgeleri olmak üzere bir hafta görev yaptık. Bazı yerlerde AKUT’la da çalıştık. Ama bu 6 Şubat’taki deprem dünyada eşi benzeri görülmemiş bir depremdi. Bunların arasında kıyaslama bile yapılamaz. Belki 99’da bu kadar imkan yoktu ama bu depremde asrın felaketi ile karşılaştık” ifadelerinde bulundu.