Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ömer Bulut, depremden etkilenen 11 ildeki konut çalışmalarıyla ilgili, “Bütün illerimizde potansiyel rezerv konut alanları belirlenmiş durumda. Başladığımız tüm rezerv konut alanlarında en az 500 metre fay hattından uzak kalacak şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.
TOKİ Başkanı Ömer Bulut, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde açıklamalarda bulundu. TOKİ Başkanı Ömer Bulut, depremden etkilenen 11 ildeki kalıcı konut çalışmaları, yapılması planlanan konutların detaylarıyla ve zemin etüt çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
“Bütün ekiplerimizi hem insan gücü açısından hem de makine gücü açısından deprem bölgesine sevk ettik”
Depremin ilk anından itibaren çalışmalara başladıklarını ve Türkiye’nin her noktasından bütün ekipleri deprem bölgesine sevk ettiklerini açıklayan Bulut, “TOKİ olarak ilk günden itibaren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri ile beraber 15 gündür sahadayız. Sahaya intikal eder etmez öncelikle arama kurtarma çalışmalarına katılan ekiplere her türlü lojistik destekle, vincinden kesme makasına kadar makine ekip ve ekipman desteği sağladık. Devamındaki süreçte ise geçici barınma alanlarının hazırlanmasına da fiilen katkı verdik. Türkiye’deki diğer şantiyelerde bulunan imalatları yavaşlatmak ya da durdurmak suretiyle bütün ekiplerimizi buraya hem insan gücü açısından hem de makine gücü açısından sevk ettik. Şimdi önümüzde iki süreç var biri geçici barınma süreci. Geçici barınma sürecinden sonra ise ister istemez bu şehirlerin tekrar eski konumlarına gelmesi ve oradaki hayatın başlaması, ticaretin canlanması ve birçok sosyal faaliyetin devam etmesi için kalıcı konutlar önemlidir. Dolayısıyla birkaç günün sonrasında hemen kendi ilgi alanımız olan kalıcı konutlarla ilgili de çalışmalara başladık” dedi.
“133 bin konutumuzda ciddi hasar, can kaybı yada yaralanma yok”
Deprem bölgesindeki 133 bin TOKİ konutunda ciddi hasar, can kaybı ya da yaralanma olmadığını açıklayan Bulut, “Depremden etkilenen 11 ilde 133 bin konutumuz vardı. Bu konutlarımızda hasar olan binalarımız oldu ama herhangi bir yıkım meydana gelmedi. Herhangi bir can kaybı ya da yaralanma söz konusu olmadı” ifadelerini kullandı.
“Deprem bölgesindeki illerimizde potansiyel rezerv konut alanlarımızı belirlemiş durumdayız”
Deprem bölgesindeki bütün illerde rezerv konut alanlarını belirlediklerini de açıklayan Bulut, “Yine bu disiplinle ilk günden itibaren yer seçimlerine başladık ve bütün illerimizde de potansiyel rezerv konut alanlarımızı şu anda belirlemiş durumdayız. Buralarda sondaj çalışmaları, zemin etüt çalışmaları ve jeolojik etüt çalışmalarına devam ediyoruz. Bizim zaten her il ve ilçe için daha önceden belirlenmiş olan yerlerimiz mevcuttu. Yani sahada hemen işleme başlayabileceğimiz alanlarımız da mevcuttu” ifadelerine yer verdi.
“İslahiye, Nurdağı, Kilis ve Adıyaman Kahta’da kalıcı konutlarımıza başladık”
Depremden etkilenen bazı noktalarda kalıcı konut çalışmalarında başlandığını duyuran TOKİ Başkanı Ömer Bulut, “Dün itibarı ile depremden etkilenen İslahiye, Nurdağı, Kilis ve Adıyaman Kahta’da kalıcı konutlarımıza başladık. Bu bölgelerin zemin açısından projeleri daha önce hazırdı. Ufak bir revizyon yapmak suretiyle Bu projelerimizi tamamen hazır hale getirdik” dedi.
“Fay hattına en az 500 metre uzak kalmak suretiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz”
Bölgede fay hattına uzaklığı çok önemsediklerini ve minimum uzaklığı 500 metre olarak belirlediklerini de belirten Ömer Bulut, “Depremlerde bizlere en çok olumsuz etkileyen hususların en başında fay hattı ve fay hattının sakınım bandı geliyor. Teknik açıdan fay hattına 50-100 metreye kadar yakınlığa izin verilse dahi biz TOKİ olarak bugün başladığımız bütün rezerv konut alanlarımızda fay hattına en az 500 metre uzak kalmak suretiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. İkinci olarak da zeminin hem taşıma gücü açısından, hem sıvılaşma açısından hem de yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu yerlerden kaçmak suretiyle daha çok zemini sağlam olan kayalık ya da kireç taşı olan bölgelerde uygulamalarımızı yapıyoruz” şeklinde konuştu.
“Fay hattına uzaklık, zemin-kat yüksekliği ve tünel kalıp sistem 3 ana faktör olacak”
Yapılacak konutlarda 3 ana faktöre dikkat edileceğini söyleyen Bulut, “Bir kaçındığımız konuda yüksek yapılaşma. Zaten son 250-300 bin konutta zemin +3, +4 ya da +5 yapılaşma olmuştu. Bu depremde 3 tane öne çıkan faktör var. Zemin fay hattına uzaklık ve kat yüksekliği. Bir de buna TOKİ’nin tünel kalıp sistemi ile yapmış olduğu, yani taşıyıcı elemanlarının güçlü olduğu sistemi eklediğimiz zaman sürekli başladığımız projelerimizin teknik uygunluğu da ortaya çıkmış oluyor” ifadelerini kullandı.
“Çalışmalarımız numune alma ve laboratuvar süreciyle devam ediyor”
Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde yapılan çalışmaların numune alma ve laboratuvar süreciyle devam ettiğini de açıklayan Bulut, “Şu anda da Nurdağı’nda bazı çalışmalarımız devam ediyor. Bazı çalışmalarımız ise numune alınmak suretiyle laboratuvarda yapılıyor. Zemin için karot numuneleri alınıyor, yine kilt gibi yerlerden farklı numuneler alınmak suretiyle bunlar da laboratuvarlarda değerlendirilerek projelendirme aşamasında hangi değerleri esas alacağımızı ortaya çıkaracak. İlk etapta çok önem arz eden fay hatlarından ya da fay hatları doğrultusunda olan bölgelerden mümkün olduğunca fazlası sıyrılmak, zemini kireç taşı ya da kayalardan seçmek ve yapım tekniği açısından da tünel kalıp sistemini kullanmak ile az katlı Yapı yapmak şu an itibariyle işe başlamak için önümüzdeki olumlu durumlar. Biz de çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz” diye konuştu.