Kocaeli Üniversitesi’nden Dr. Hamdullah Livaoğlu, depremin ses karakteristiğine ilişkin, “Doğu Anadolu tektonik rejiminin ürettiği 7.7 moment büyüklüğündeki bu yıkıcı depremin ses karakteristiği incelendiğinde, enerjinin büyük bir kısmının yaklaşık 140 saniyede boşaldığı ürkütücü bir şekilde fark edilmektedir. Tiz cızırtılar şeklinde duyulan seslerin, deprem sinyalini kaydeden sismometrenin dinamik aralıklarını zorladığını söylenebilir” dedi.
Kocaeli Üniversitesi’nden Dr. Hamdullah Livaoğlu, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve bir çok şehri etkileyen depremin ses karakteristiğini inceledi. Ses kaydına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Livaoğlu, “İnsan kulağı 20 Hz’den düşük frekansları işitemez. Deprem sinyaline ait frekanslar da genellikle 20 Hz’den küçüktür. Bu analizlerde, sismik sinyallerin yeraltındaki kayaçları sofistike bir şekilde döverken kuvvetle muhtemel oluşturabileceği sesleri açığa çıkarmanın yanı sıra ayırt edici karakteristik özellikleri ile de deprem çalışmalarına katkı sunabilir. Depremin işitilebilir hale dönüştürülebilmesi için sismometrelerin kaydettiği deprem sinyallerinin örnekleme periyoduna bağlı olarak bant hızları arttırılır ve sismogram (deprem kaydı) sıkıştırılır. Böylece frekans içeriği insan kulağının duyabileceği eşiklere yükseltilir. Her bir depremde aynı sıkıştırma parametreleri kullanılarak karakteristik sesler üretilebilir ve depremlerin kaynak özellikleri, sarsıntı süreleri gibi ölçütler ayırt edilebilir. Doğu Anadolu Tektonik rejiminin ürettiği 7.7 moment büyüklüğündeki bu yıkıcı depremin de ses karakteristiği incelendiğinde, enerjinin büyük bir kısmının yaklaşık 140 saniyede boşaldığı, 105-250 saniyeleri arasında ürkütücü bir şekilde fark edilmektedir. Tiz cızırtılar şeklinde duyulan seslerin, deprem sinyalini kaydeden sismometrenin dinamik aralıklarını zorladığını söylenebilir” ifadelerini kullandı.